🥉 Tuvaletten Çıkan Fare Için Ne Yapmalı

kf9w5Wm. Forumlar SDN Konu Dışı Eğitim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz..Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız. Tuvalet adabı ve istibra[erkek kardeşlerimizle ilgili Konuyu başlatan dergah yolu Başlangıç tarihi 19 Şubat 2009 Bu konuyu okuyanlar 1 Katılım 10 Şubat 2009 Mesajlar 216 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 İstibra Nedir? Erkeklerin idrardan sonra, idrar sızıntısının tamamen kesilmesini beklemelerine istibra denir. Bunu yapmak vâcibdir. İdrar sızıntısı her insanda olur. Ancak bâzı kimselerde çabuk kesilir; bâzılarında ise, akıntı bir müddet daha devam eder. Herkes durumunu bilerek, abdest almadan önce, sızıntının kesilmesine çalışmalı, sonra abdest almalıdır. İdrar Sızıntısını Durdurmak İçin Ne Yapılabilir? İstibranın, yani, idrar sızıntısını durdurmanın çeşitli yolları vardır Tuvaletten çıktıktan sonra hemen abdest almayıp biraz yürümek veya öksürmek veya ayakları biraz kımıldatmak gibi hareketlerle idrar yollarında kalmış olan sızıntıların dışarı çıkması te'min edilebilir. Herkes kendi durumunu bilerek bu yollardan birini tatbik eder. Mühim olan sızıntının kesilmesidir. İstibra Yapılmadan Abdest Alınca Ne Olur? Küçük su döktükten sonra istibranın yapılması durumu, abdestin sıhhatına mâni olan idrar sızıntısını kesmek içindir. İdrarını yaptıktan hemen sonra istibra yapmadan abdest alan ve bu sırada da kendisinden idrar akıntısı gelen kimsenin aldığı abdest, haberi olmadan bozulur ve bu abdestle kılınan namaz da sahih olmaz. Bu bakımdan istibra konusunda oldukça titiz davranmalıdır. Bir hadîs-i şerîfte "İdrardan sakınınız. Çünkü kabir azâbının çoğa ondandır" buyrularak, Müslümanların, küçük su döktükten sonra temizliğe istibraya son derece dikkat etmeleri istenmiştir. Kadınlara istibra gerekmez. Onların idrar yaptıktan sonra hemen abdest almayıp bir süre beklemeleri kâfidir. İstinca istibranın sıhhî faydaları da vardır Tuvalet adabı Sual Tuvalet adabı nelerdir? CEVAP 1- Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel habais duası okunur. 2- Tuvalete girerken elinde, Allahü teâlânın ismi ve Kur&8217;an-ı kerim yazılı bir şey bulunmamalı. Cepte veya kapalı olursa mahzuru olmaz. Boynunda Allah yazılı kolye bulunmamalı. Varsa bluz içine koymalı. 3- Tuvalete uygun şekilde kaplanmış muska ile girmek caizdir. 4- Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmalı. 5- Tuvaletten çıkınca, Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve afâni duası okunmalı. 6- Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, gazete falan okumamalı, şarkı söylememeli, sigara içmemeli, sakız çiğnememelidir. 7- İstincadan, yani taharetlendikten sonra hemen örtünmeli. 8- Tuvalette abdest bozarken, önü ve arkayı kıbleye getirmemeli. 9- Pisliği parmak ile alıp eli yıkamalı. En sonunda kalan pislik varsa onu da su ile yıkamalı. 10- Erkekler, istinca yaparken, arkadan öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalı. Böylece ön avret yerine pislik bulaştırılmadığı gibi, tahrik edilerek şehvete de sebep olunmaz. 11- Taharetlendikten sonra, bez ile kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet kâğıdı ile de kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur. 12- İstincadan, yani temizlendikten sonra iç çamaşırına bir miktar su serpmeli. Böylece, çamaşırında yaşlık görünce idrar sanmamalı, bu benim döktüğüm su diyerek vesveseye kapılmamalı. 13- Temizlendikten sonra, erkekler istibra yapmalı. Kadınlar istibra yapmaz. İstibra idrar kanalında idrar bırakmamaktır. İstibra, yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak yapılır. 14- İstibra yapılmadan tuvaletten çıkılırsa, idrarın çıkma ve çamaşıra bulaşma ihtimali olacağından, tuvaletten çıkmadan önce idrar deliğine, arpa büyüklüğünde bir pamuk konularak idrarın dışarı çıkması önlenmeli. 15- İstibra yapılarak idrar kalmadığının anlaşılmasına, kalbin mutmain olmasına istinka denir. İstinkadan sonra, artık abdest alınabilir. 16- Avret yerine ve necasete bakmamalı, tuvalete tükürmemeli. 17- Tuvalette elbiseye idrar sıçratmamalı. Bunun için mümkünse, ayrı bir pijama, eşofman kullanılmalıdır. Tuvalete özel pijama ile ve başı örtülü olarak girmek müstehabdır. 18- Tuvaletten çıkınca elleri yıkamalı. 19- Hiçbir suya, cami duvarına, mezarlığa ve yola abdest bozmamalıdır. 20- Su bulunmazsa, taş ve benzerleri ile taharetlenmek, de su yerine geçer. Sual Tuvalet için ayrı bir elbise edinmek bid&8217;at değil midir? CEVAP Hayır, bid&8217;at değildir. Helâ için ayrı bir kıyafet giyinmek ve başı örtülü olmak müstehabdır. S. Ebediyye Sual Klozeti kullanmam daha rahat oluyor. Normal tuvalet yerine klozeti kullanmak uygun mudur?CEVAP Rahat taharet alınabiliyorsa, üstümüze necaset sıçratılmıyorsa mahzuru olmaz. Ancak, alaturka denilen normal tuvaleti kullanmak, tıbbi yönden de çok faydalıdır. Necaset kolay temizlenir, üste pislik sıçrama durumu daha azdır. Necaset tam boşaldığı için, idrar kesesi ve bağırsaklar rahat eder, necaset geçtiği yollarda kalmaz, dışarı çıkar. İdrar yolları, kalın bağırsak gibi organlardaki hastalıkların Müslümanlarda neden çok az olduğunu araştıran yabancı tıp adamları, sebebinin klozet kullanmadıklarından dolayı olduğunu tespit etmişlerdir. Özellikle prostat, idrar yolları hastalıkları, erkekler için çok sıkıntı verici, aile saadetini etkileyen hastalıklardır. Ayakta da idrar yapmamalı ve sağlığa en uygun olan yolu seçmeli. Sual Hiçbir suya abdest bozmamalı deniyor, klozet içindeki sular da, buna dahil midir? CEVAP Hayır, klozetteki su, buna dahil değildir. Orası zaten abdest bozma yeridir. Abdest bozulması uygun olmayan sular; insan veya hayvanların içtiği, yahut insanların kullandığı sulardır. Bunlar da, ırmak, çay, göl, gölet, havuz ve su birikintileridir. Sual Tuvalete erkeklerin de kadınların da başı kapalı girmeleri müstehab mıdır? Kadınlar, eşarp yerine bone ile girse, uygun mudur?CEVAP Evet, tuvalete başı kapalı girmek müstehabdır. Kadınlar bone ile girse yeterli olur. Dinimizde temizliğin çok önemli bir yeri vardır. Peygamber Efendimiz &8220;Temizlik imanın yarısıdır.&8221; sözüyle bu hususa dikkat çekmiştir. Müslim, Taharet 1 Taharet kelimesinin Yüce Kitabımızda değişik şekilleriyle 31 yerde geçmesi de İslam&8217;ın temizliğe verdiği önem ve ehemmiyeti göstermesi adına oldukça önemlidir. Diğer yandan temizlik, dinimizde imandan sonra en büyük hakikat olan namaz ibadetinin sıhhatiyle doğrudan alakalıdır. Çünkü namazın altı şartından ikisi hadesten taharet ve necasetten taharet temizliğin temin edilmesine yöneliktir. Buna göre bir Müslüman günde en az beş defa ibadet edebilmek için abdest uzuvlarını yıkamak zorunda olduğu gibi, elbiselerini, bedenini ve namaz kılacağı yeri de pisliklerden temiz tutmak mecburiyetindedir. Bunun dışında, âyeti kerimelerde; cünüp olan kimselerin namaz kılabilmesi için yıkanmaları gerektiğinin bildirilmesi Nisa, 4/43, aynı şekilde kadınların adet hallerinin bitiminde gusül abdesti almakla mükellef tutulmaları Bakara, 2/222, elbiselerin temiz tutulmasının emredilmesi Müddessir, 74/4, mescide giderken güzel elbiselerin giyilmesinin istenmesi Araf, 7/31 gibi emirler yer alırken; hadisi şeriflerde de kişinin en geç haftada bir başını ve vücudunu yıkaması gerektiği ifadesi Buhari, Cuma 12, misvak kullanmanın tavsiye edilmesi İbn Mace, Taharet 7, kasıklardaki ve koltuk altlarındaki kıllarla tırnakları kesmenin, bıyıkları kısaltmanın ve sünnet olmanın fıtrattan olduğunun ifade edilmesi Buhari, Libas 63, suların temiz tutulmasına yönelik tedbirlerin alınması Buhari, Vudu 28, yemekten önce ve sonra elleri yıkamak gerektiğinin vurgulanması Ebu Davud, Et&8217;ime 12 hatta bunların yanında Peygamber Efendimizin evlerin etrafının temiz tutulmasını tavsiye etmesi Tirmizi, Edep 41 gibi emir ve tavsiyeler İslam&8217;ın temizliğe verdiği önemi ve bunu gerçekleştirmek için aldığı tedbirleri gösteren misallerdir. İşte temizlik adına bir Müslüman&8217;ın dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan birisi de tuvalet adabıdır. Evet, hayatın her kademesinde Müslümanların dünya ve ukba saadetini temine yönelik olarak İslam&8217;ın getirdiği düzenlemelerden tuvalet temizliği de nasibini almıştır. Hayatı ta&8217;lim için gönderilen Allah Resûlü, tuvalet ihtiyacıyla ilgili onlarca hadisi şerifinde ve uygulamalarında bu işin adab-ı erkanını göstermiştir ki, bunlara riayet etmek, temizliğin sağlanması ve neticesinde de Allah ve Resûlü&8217;nün rızasını kazanma adına oldukça önemlidir. Günümüzde def-i hacet için tuvaletler yapıldığını göz önünde bulunduran bazı kişiler aşağıya alacağımız tuvalet adabıyla ilgili bazı maddelere gerek olmadığını düşünebilirler. Ancak unutmamalıdır ki, İslam âlemşümuldur. Onun hükümleri bütün zamanlara ve bütün insanlığa hitap eder. Günümüzde hâlâ köylerde, kırlarda yaşayan birçok insan vardır. Diğer yandan herkes her zaman aynı imkânlara sahip olmayabilir. Bundan dolayı aşağıdaki bazı maddeler bu zaviyeden değerlendirilmelidir. Abdest Bozulması Mekruh Olan Yerler Def-i hacet için yer seçimi önemlidir. Hadis-i şeriflerde abdest bozulması yasaklanan yerler vardır. Mesela bir hadis-i şeriflerinde Allah Resûlü &8220;Sizden biriniz banyo yaptığı yere küçük abdestini bozmasın. Sonra orada abdest alır. Şüphesiz vesveselerin çoğu bundan kaynaklanır.&8221; buyurarak banyo yapılan yere abdest bozulmasını yasaklamıştır. Ebû Dâvud, Tahâre 15; Tirmizi, Tahâre 17 Yine Ebu Hureyre&8217;nin rivayet ettiği bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz &8220;İki lânetten korkun!&8221; buyurmuş, ashab-ı kiram &8220;İki lânet de nedir?&8221; diye sorunca da &8220;İnsanların yollarına abdest bozanla, gölgelerine abdest bozanlardır!&8221; şeklinde cevap vermiştir. Müslim, Tahâret 68; Ebû Dâvud, Tahâret 14 Allah Resûlü bir başka hadis-i şeriflerinde de abdest bozulması mekruh olan yerlere su yollarını ilave ederek şöyle buyurmuştur &8220;Lanete sebep olan üç yere abdest bozmaktan kaçının Su yollarına, işlek yollara ve gölgeliklere.&8221; Ebû Dâvud, Tahâret 14 Abdullah b. Sercis da Allah Resûlü&8217;nün yer üzerindeki haşerat deliklerine bevletmeyi yasakladığını ifade etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 16; Nesâî, Tahâret 30 Bu hadisi şerif aynı zamanda âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü&8217;nün bu özelliğinden hayvanatın da istifade ettiğine bir misaldir. Burada, rahatsız edilen hayvanların zararlarının gelme ihtimaline karşı alınmış bir tedbir de vardır. Son devir Hanefî fıkıhçılarından İbni Abidin, abdest bozulması mekruh olan yerleri şu şekilde sıralamıştır &8220;Esah kavle göre akar bile olsa suya büyük ve küçük abdest bozmak mekruhtur. Dere, kuyu, havuz veya kaynak kenarına yahut yemiş veren ağacın altına veya ekin içine, oturmak suretiyle istifade edilen ağaç gölgesine, mescid ve bayram namazgâhı yanına, kabristan içine, hayvanların arasına, insanların yoluna, rüzgâra karşı, fare, yılan veya karınca yuvasına ve delik içine abdest bozmak mekruhtur. Üzerinden bir kimsenin geçtiği veya oturduğu yere, yol kenarına, kâfile veya çadır yanına, yerin aşağısına durarak yamacına doğru abdestini bozmak da mekruhtur.&8221; İbni Abidin Tercümesi, Şamil Yayınları, 1982, c. 1, s. 589&8211;590 Ayrıca zemini sert olan yerlere de abdest bozulmamalıdır. Çünkü böyle yapıldığı taktirde üzerimize sıçrama ihtimali vardır. &8220;Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince bevli için uygun bir yer arasın!&8221; hadisi şerifinde de bu hususa dikkat çekilmektedir. Ebû Dâvud, Tahâret 2 Cabir b. Abdullah &8220;Hz. Muhammed abdest bozmak istediği zaman, tenha bir yere giderdi.&8221; demiştir. Ebû Dâvud, Tahâre, 1. Dolaysıyla abdest bozmak isteyen kimsenin, bu ihtiyacını kimsenin görmeyeceği bir yerde gidermesi gerekir. Ebû Saîd de Resûlüllah aleyhissalâtu vesselâm&8217;ın &8220;İki kişi beraberce helâya gidip, avretleri açık kazayı hâcet ederken konuşmasınlar. Zira Allah Teâla Hazretleri, bu hale gadab eder.&8221; dediğini rivayet etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 7 Tuvalet Adabıyla İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar 1- Def-i hacet öncesinde eğer üzerimizde Kur&8217;ân ayeti yazılı bir şey varsa veya Allah&8217;ın ya da Peygamber Efendimiz&8217;in ismi yazılı yüzük kolye vs. varsa bunları çıkarıp uygun bir yere bırakmalıyız. Nitekim Peygamber Efendimiz&8217;in &8220;Muhammed Resulullah&8221; yazısı bulunan yüzüğünü çıkararak helâya girdiği rivayet edilmiştir. eş-Şevkânî, Neylü&8217;l-Evtâr, I, 73. Eğer bunları bırakacağımız güvenli bir yer bulamazsak, bir naylona veya beze sararak cebimize koyabiliriz. 2- Tuvaletten önce besmele çekmek ve arkasından &8220;Allahümme innî eûzu bike mine'lhubsi ve'lhabâis Allahım, pislikten ve -cin ve şeytan gibi- kötü yaratıklardan sana sığınırım.&8221; duasını okumak Efendimizin sünnetleri arasındadır. Bkz., Buhârî, Vudû 9; Müslim, Hayz 122; Ebu Dâvud, Taharet 3 Helâdan çıktıktan sonra da &8220;Gufrâneke Affını taleb ediyorum.&8221; demek sünnettir. Çünkü Hz. Âişe radıyallâhu anhâ Resûlüllah aleyhissalâtu vesselâm&8217;ın helâdan çıktığı zaman böyle dediğini rivayet etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 17; Tirmizî, Tahâret 5 Ayrıca tuvaletten çıktıktan sonra &8220;Elhamdülillahillezî ezhabe anni&8217;l-ezâ ve âfânî Ezâyı giderip âfiyet veren Allah'a hamdolsun&8221; demek de merfu dualar arasındadır. 3- Hz. Enes anlatıyor &8220;Resûlullah kazayı hacette bulunmak istediği zaman yere yaklaşıncaya kadar elbisesini kaldırmazdı.&8221; Ebû Dâvud, Tahâret 6; Tirmizî, Tahâret 10 Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere, abdest bozmak isteyen kimsenin mümkün olduğunca avret yerlerini başkalarına göstermemeye dikkat etmesi gerekir. Hatta kişi kapalı bir yerde bile bulunsa zaruret miktarı açılmalıdır. Zaten fıkıh kitaplarımızda da abdest bozma esnasında çıplak olarak bulunmanın mekruh olduğu ifade edilmiştir. 4- &8220;Tuvalete girdiğiniz zaman, büyük veya küçük abdest bozarken önünüzü veya arkanızı kıbleye dönmeyiniz. Fakat doğu veya batıya dönünüz.&8221; Ebu Dâvud, Tahâre 14. Bu ve benzeri hadis-i şeriflerden hareket eden fakihler abdest bozan kimsenin önünü veya arkasını kıbleye dönmesinin mekruh olduğunu ifade etmişlerdir. Bu hükmün sadece kırlarda bulunan kimselere şamil olduğunu söyleyen fıkıhçılarımız bulunsa da Hanefi mezhebine göre bu hadisin hükmü genel olup her durumu kapsar. Aslında tuvaletler inşa edilirken bu hükmün göz önünde bulundurulması gerekir. 5- Özellikle günümüzde tuvaletlerin ev içinde olduğunu düşünecek olursak, temizliğin sağlanması adına tuvalete girmeden önce çorapların çıkarılması ve paçaların sıvanarak içeri girilmesi gerekir. Böylece çoraplarımıza ve paçalarımıza sıçrayacak pislikten korunmuş oluruz. Diğer yandan kullandığımız tuvaleti temiz bırakma, yani bizden sonra kullanacak kimselerin gözünü rahatsız edecek bir pislik bırakmama da Müslüman ahlakının gerektirdiği bir husustur. 6- İhtiyaç giderildikten sonra istinca denilen temizliğin yapılması gerekir. İstinca abdest bozduktan sonra su ve benzeri temiz bir şeyle taharetlenmeye denir. Duruma göre istinca vacip veya sünnet olur. Kemikle, hayvan tezeğiyle, yiyecek maddesiyle, kömürle istinca etmek mekruhtur ve hadis-i şeriflerde yasaklanmıştır. Bkz., Müslim, Tahâre 59; Ebû Dâvud, Tahâre 20 Fıkıh kitaplarında özellikle kullanıldığı yerler düşünülerek kağıt ile de temizlenmenin mekruh olduğu yer almaktadır. Ancak günümüzde hususiyle bu iş için kâğıt havlular üretildiğini düşünecek olursak bu mekruhluğun kalktığını söyleyebiliriz. Hatta su ile istinca yaptıktan sonra peçete ile kurulanmak temizliğin daha güzel yapılması adına oldukça önemlidir. Enes b. Malik&8217;in rivayet ettiğine göre Resûlüllah &8220;O mescitte kendilerini maddî ve manevî kirlerden temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah kendisini temizleyenleri sever&8221; Tevbe, 9/108 ayetinin, tuvalet temizliklerinde su kullanan Kuba halkı hakkında indiğini ifade buyurmuştur. Bu ayeti kerimenin &8220;Biz namaz için abdest alırız, cünüp olunca yıkanırız ve büyük abdestten sonra su ile temizleniriz.&8221; diyen Ensar hakkında indiği de rivayet olunmuştur. Bkz., İbn Mace, Tahâre 28, Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 6. İdrarın birçok zararlı kimyevî madde ihtiva ettiğini ve yine büyük abdest pisliğinin bir gramında bile milyonlarca mikrop bulunduğunu göz önünde bulunduracak olursak, tuvalet sonrasında temizliğin düzgün yapılmasının ne derece ehemmiyetli olduğu görülecektir. 7- Hz. Aişe Resûlüllah&8217;ın sağ elini, su içme, yemek yeme gibi şeylerde kullandığını, sol elini ise istincada ve kirlenme hâsıl edecek olan diğer şeylerde kullandığını ifade etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 18 Fıkıh kitaplarında da tuvalette sağ eli kullanmanın tahrimen mekruh olduğu yer alır. Bu, büyük ve küçük abdest bozmada dikkat edilmesi gereken bir husustur. Çünkü Peygamber Efendimiz &8220;Sizden biri helâya girdiği zaman zekerini sağ eliyle tutmasın.&8221; buyurarak bizzat bizi bundan men etmiştir. Buharî, Vudû' 18; Ebû Dâvûd, Taharet 18 8- Helâya sol ayakla girmek ve sağ ayakla çıkmak da tuvalet adabı adına dikkat edilmesi gereken hususlardandır. 9- Tuvalet esnasında elbiseye bir pislik bulaşmaması için azami gayret gösterilmelidir. Allah Resûlü &8220;Kabir azabının çoğu küçük abdesttendir.&8221; İbn Mace, Taharet 26 buyurarak elbiseye idrar sıçratmama hususunda bizi uyarmıştır. İbn Abbas da Allah Resûlü&8217;nün iki kabrin yanına uğradığını ve bunlardan birisinin koğuculuk yapmaktan diğerinin de idrardan sakınmamaktan dolayı kabir azabı gördüğünü söylediğini rivayet etmiştir. Müslim, Tahâre 34. 10- Yukarıdaki maddeyle ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bir husus da küçük abdesti oturarak bozmaktır. Çünkü ayakta yapıldığında elbiseye idrar sıçrama ihtimali yüksektir. Nitekim Hz. Aişe Validemiz, &8220;Size kim Resulullah küçük abdestini ayakta bozduğunu söylerse, onu tasdik etmeyiniz. O, küçük abdestini oturarak yapıyordu.&8221; Tirmizî, Tahâre 8; Nesaî, Tahâre 24 buyurarak bu konuda yapılması gerekene işaret etmiştir. 11- Tuvalette dikkat edilmesi gereken edeplerden birisi de orada bulunulduğu sürece dinî, uhrevî ve mukaddes şeylerin düşünülmemesidir. Diğer yandan verilen selamı almama, müezzine icabet etmeme, aksırdığında sadece kalbinden Allah&8217;a hamdetme ve hele başkalarıyla konuşmama da adap arasındadır. 12- Avretine ve ondan çıkan pisliğe bakmamak, tuvalete tükürüp aksırmamak, fazla bakınmayarak başını öne eğmek, sol ayağın üzerine yaslanmak, tuvalette başı örtülü bulunmak, helâda fazla kalmamak ve hemen işini bitirip kalkmaya bakmak da tuvalet adabındandır. 13- Erkeklerin tuvalet sonrasında abdest almak istediklerinde istibra yapmaları vaciptir. Kadınlar için buna gerek yoktur. Onlar biraz bekledikten sonra abdest alabilirler. İstibra, küçük abdest sonrasında akıntı ve sızıntının kesilmesini beklemektir. Bu yapılmadığında abdestten sonra akıntı gelme ihtimali yüksektir ki, bununla abdest bozulmuş olur. İstibranın nasıl yapılacağı hususunda kesin bir ölçü yoktur. Çünkü bu akıntının kesilme süresi kişiden kişiye değişir. Herkes kendi durumunu göz önüne alarak bunu yapmalıdır. Yürümek, hareket etmek, öksürmek, yatmak, bir süre beklemek, ayakları hareket ettirmek vs. istibra adına yapılabilecek hareketlerdendir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, istibra sonrası gelecek olan akıntıdan sakınmaktır. Bunun için, istinca istibradan sonra yapılabilir veya kâğıt havlu pamuk vs. kullanılarak idrarın elbiseye bulaşması önlenebilir. En azından Hanefilere göre avuç içini bulan necasetin namazı bozduğu, bunun daha azının da tenzihen mekruh olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Kaynaklar 1- İbni Abidin, Reddü&8217;l-Muhtar 2- Fetevay-ı Hindiye 3- Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslam 4- İbrahim Canan, Fıkıh Ansiklopedisi Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi 5- Prof. Dr. Davut Aydüz, &8220;Kur&8217;ân ve Hadislerde Temizlik&8221;. zorhak kardeşimizin bu konuyla ilgili değerli bir çalışması vardır bizde o konuya yardımcı olmak gayesiyle bu konuyu açtık kardeşlerimizin detaylarda bile hassasiyeti derin hayranlık ve şükür duygusu uyandırıyor zorhak kardeşimiz ilim meclisine vesile olmuş okuyan ve yorum yazan kardeşlerimizde o meclise dahil olmuşlardır müsait bir zamanda ilim meclisi hakkındaki müjdeleri vereceğizRabbimiz ihsan buyuruyor biz kullarınada ilan etmek düşüyor 2 Katılım 3 Kasım 2008 Mesajlar 693 Reaksiyon puanı 2 Puanları 18 Arkadaşım, Allah razı olsun.. Güzel bir paylaşım yapmışsın... Teşekkürlerimle. 3 Katılım 23 Eylül 2008 Mesajlar 51 Reaksiyon puanı 0 Puanları 6 Allah razı faydalı ve önemli paylaşım olmuş. 4 Katılım 21 Kasım 2005 Mesajlar 18,863 Reaksiyon puanı 129 Puanları 63 5 Katılım 29 Mayıs 2008 Mesajlar 196 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 Allah razi olsun cok onemli bir paylasim olmus 6 Katılım 5 Ocak 2009 Mesajlar 2 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 7 Katılım 3 Ağustos 2008 Mesajlar 612 Reaksiyon puanı 5 Puanları 0 çok faydalı bir yazı olmuş sağolasın 8 Katılım 4 Ekim 2008 Mesajlar 2,337 Reaksiyon puanı 8 Puanları 0 9 Katılım 14 Şubat 2009 Mesajlar 816 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 bir müslümanın mutlaka bilmesi gereken konular ALLAH razı olsun paylaşım için. 10 Katılım 15 Şubat 2009 Mesajlar 81 Reaksiyon puanı 1 Puanları 8 Tuvalete girerken dua mı okunur. ******* Allah isminin söylendiği her yerde hazır ve nazırdır. ********* 11 Katılım 27 Eylül 2008 Mesajlar 6,979 Reaksiyon puanı 34 Puanları 48 Allah razı olsun kardeşim. İnsan hayatının her anında İslami kurallara uymalıdır ki Hz Muhammed SAV'in şefaatine nail olabilsin... 12 Katılım 14 Şubat 2009 Mesajlar 816 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 cerviheus biraz haddini aşmışsın sen hakaret etme lütfen ilmihal kitaplarının bir çoğunda ne zaman nerde hangi duaların okunacağı belirtilmiştir sanırım okumadın hiç yada alakadar olmadın lütfen hakaret ettiğin arkadaşımızdan özür dile. 13 Katılım 9 Mayıs 2007 Mesajlar 2,699 Reaksiyon puanı 47 Puanları 48 Tuvalete girerken dua mı okunur. ******* Allah isminin söylendiği her yerde hazır ve nazırdır. ********* Hayırlı günler arkadaşım; Herhalde siz yanlış anladınız. Tuvalette iken dua elbette okunmaz. Tuvalete girmeden önce ve çıktıktan sonra okunur. Saygılarımla 14 Katılım 15 Şubat 2009 Mesajlar 81 Reaksiyon puanı 1 Puanları 8 Yazdıklarıma biraz daha iyi bakarsan hakaret olmadığını görürüsün. sadece günlük doğal konuşmalarda geçen şeyler bunlar. Bir Cem yılmaz bok dese herkes güler ama sen benimkini siliyorsun. Bu senin de aynı zihniyetten olduğunu gösteriyor mod. Hoşçakal siz kendi kendinize eğlenin. Nasılsa düşünceleriniz sadece kendi aranızda paylaşılacak. 15 Katılım 9 Mayıs 2007 Mesajlar 2,699 Reaksiyon puanı 47 Puanları 48 Yazdıklarıma biraz daha iyi bakarsan hakaret olmadığını görürüsün. sadece günlük doğal konuşmalarda geçen şeyler bunlar. Bir Cem yılmaz bok dese herkes güler ama sen benimkini siliyorsun. Bu senin de aynı zihniyetten olduğunu gösteriyor mod. Hoşçakal siz kendi kendinize eğlenin. Nasılsa düşünceleriniz sadece kendi aranızda paylaşılacak. Cerviheus arkadaşım; Sizi rahatsız eden bölümler neresi ise bana onu kaçmış gösterdiğiniz yer gerçekten uygunsuz bir paylaşım ise tarafımızdan elbette düzeltilecekir. Saygılar 16 Katılım 15 Ekim 2008 Mesajlar 34 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 Çok teşekkürler, elinize sağlık. 17 Katılım 3 Ekim 2008 Mesajlar 348 Reaksiyon puanı 1 Puanları 0 Tuvalete girerken dua mı okunur. ******* Allah isminin söylendiği her yerde hazır ve nazırdır. ********* Girerken diyor duaların manası var manasını okursan çözersin bu işi vesselam Allah razı Olsun konu yerinde olmuş 18 Katılım 1 Şubat 2007 Mesajlar 96 Reaksiyon puanı 0 Puanları 6 Paylaşımından dolayı allah razı olsun 19 Katılım 27 Eylül 2008 Mesajlar 6,979 Reaksiyon puanı 34 Puanları 48 Yaw Mehmet abi sen ne kadar iyi huylu bir insansın. Allah senden razı olsun ben olsaydım... 20 Katılım 1 Ağustos 2008 Mesajlar 4,155 Reaksiyon puanı 18 Puanları 38 Paylaşımın gerçekten çok yararlı... Allah razı olsun... Konuyu başlatan 21 Katılım 10 Şubat 2009 Mesajlar 216 Reaksiyon puanı 0 Puanları 0 İlim meclisine katılan ve güzel yorumda bulunan kardeşlerimden Allah[cc]razı olsun tabi bazı eksiklerimiz var inşaallah ilgilerinizi esirgemezseniz birçok konuyu beraberce hatırlayacağız tuvana kardeşim Ömer Nasuhi Bilmen hocaefendinin ilmihalini vermeye başladı o bir derya yok yok biz lüzüm üzerine biraz aceleci davrandık kusura bakmasın kardeşlerimizin konuya ilgisi ve halka oluşturması bizlere ilim meclisine katılanların manevi kazançları ve müjdeleri konusunda konu açmaya itti selam ve dua ile 22 Katılım 17 Şubat 2008 Mesajlar 2,509 Reaksiyon puanı 18 Puanları 38 Sürekli namaz kılan ve camiye giden müslümanların bile belki de çoğunun dikkat etmediği veya bilmediği, öğretilmeyen bir husus. Paylaşım ve hatırlatma için teşekkürler.. 23 Katılım 23 Ağustos 2008 Mesajlar 21,629 Reaksiyon puanı 151 Puanları 63 Namazlarının kabul olmasını isteyen müslümanların tuvalet adabınada dikkat etmesi bakıyorum da tuvaletten hemen sonra abdest alanlar tuvaletten sonra hızlı adımlarla turlayanlar oluyor ve milletde -bu ne ediyo diye yaptığını bilseler sormazlar Cuma vaazlarında 1-2 dakikada bu konulara ayrılmalı. 24 Katılım 20 Aralık 2008 Mesajlar 1,929 Reaksiyon puanı 57 Puanları 0 İstibra Nedir? Erkeklerin idrardan sonra, idrar sızıntısının tamamen kesilmesini beklemelerine istibra denir. Bunu yapmak vâcibdir. İdrar sızıntısı her insanda olur. Ancak bâzı kimselerde çabuk kesilir; bâzılarında ise, akıntı bir müddet daha devam eder. Herkes durumunu bilerek, abdest almadan önce, sızıntının kesilmesine çalışmalı, sonra abdest almalıdır. İdrar Sızıntısını Durdurmak İçin Ne Yapılabilir? İstibranın, yani, idrar sızıntısını durdurmanın çeşitli yolları vardır Tuvaletten çıktıktan sonra hemen abdest almayıp biraz yürümek veya öksürmek veya ayakları biraz kımıldatmak gibi hareketlerle idrar yollarında kalmış olan sızıntıların dışarı çıkması te'min edilebilir. Herkes kendi durumunu bilerek bu yollardan birini tatbik eder. Mühim olan sızıntının kesilmesidir. İstibra Yapılmadan Abdest Alınca Ne Olur? Küçük su döktükten sonra istibranın yapılması durumu, abdestin sıhhatına mâni olan idrar sızıntısını kesmek içindir. İdrarını yaptıktan hemen sonra istibra yapmadan abdest alan ve bu sırada da kendisinden idrar akıntısı gelen kimsenin aldığı abdest, haberi olmadan bozulur ve bu abdestle kılınan namaz da sahih olmaz. Bu bakımdan istibra konusunda oldukça titiz davranmalıdır. Bir hadîs-i şerîfte "İdrardan sakınınız. Çünkü kabir azâbının çoğa ondandır" buyrularak, Müslümanların, küçük su döktükten sonra temizliğe istibraya son derece dikkat etmeleri istenmiştir. Kadınlara istibra gerekmez. Onların idrar yaptıktan sonra hemen abdest almayıp bir süre beklemeleri kâfidir. İstinca istibranın sıhhî faydaları da vardır Tuvalet adabı Sual Tuvalet adabı nelerdir? CEVAP 1- Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel habais duası okunur. 2- Tuvalete girerken elinde, Allahü teâlânın ismi ve Kur&8217;an-ı kerim yazılı bir şey bulunmamalı. Cepte veya kapalı olursa mahzuru olmaz. Boynunda Allah yazılı kolye bulunmamalı. Varsa bluz içine koymalı. 3- Tuvalete uygun şekilde kaplanmış muska ile girmek caizdir. 4- Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmalı. 5- Tuvaletten çıkınca, Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve afâni duası okunmalı. 6- Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, gazete falan okumamalı, şarkı söylememeli, sigara içmemeli, sakız çiğnememelidir. 7- İstincadan, yani taharetlendikten sonra hemen örtünmeli. 8- Tuvalette abdest bozarken, önü ve arkayı kıbleye getirmemeli. 9- Pisliği parmak ile alıp eli yıkamalı. En sonunda kalan pislik varsa onu da su ile yıkamalı. 10- Erkekler, istinca yaparken, arkadan öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalı. Böylece ön avret yerine pislik bulaştırılmadığı gibi, tahrik edilerek şehvete de sebep olunmaz. 11- Taharetlendikten sonra, bez ile kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet kâğıdı ile de kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur. 12- İstincadan, yani temizlendikten sonra iç çamaşırına bir miktar su serpmeli. Böylece, çamaşırında yaşlık görünce idrar sanmamalı, bu benim döktüğüm su diyerek vesveseye kapılmamalı. 13- Temizlendikten sonra, erkekler istibra yapmalı. Kadınlar istibra yapmaz. İstibra idrar kanalında idrar bırakmamaktır. İstibra, yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak yapılır. 14- İstibra yapılmadan tuvaletten çıkılırsa, idrarın çıkma ve çamaşıra bulaşma ihtimali olacağından, tuvaletten çıkmadan önce idrar deliğine, arpa büyüklüğünde bir pamuk konularak idrarın dışarı çıkması önlenmeli. 15- İstibra yapılarak idrar kalmadığının anlaşılmasına, kalbin mutmain olmasına istinka denir. İstinkadan sonra, artık abdest alınabilir. 16- Avret yerine ve necasete bakmamalı, tuvalete tükürmemeli. 17- Tuvalette elbiseye idrar sıçratmamalı. Bunun için mümkünse, ayrı bir pijama, eşofman kullanılmalıdır. Tuvalete özel pijama ile ve başı örtülü olarak girmek müstehabdır. 18- Tuvaletten çıkınca elleri yıkamalı. 19- Hiçbir suya, cami duvarına, mezarlığa ve yola abdest bozmamalıdır. 20- Su bulunmazsa, taş ve benzerleri ile taharetlenmek, de su yerine geçer. Sual Tuvalet için ayrı bir elbise edinmek bid&8217;at değil midir? CEVAP Hayır, bid&8217;at değildir. Helâ için ayrı bir kıyafet giyinmek ve başı örtülü olmak müstehabdır. S. Ebediyye Sual Klozeti kullanmam daha rahat oluyor. Normal tuvalet yerine klozeti kullanmak uygun mudur? CEVAP Rahat taharet alınabiliyorsa, üstümüze necaset sıçratılmıyorsa mahzuru olmaz. Ancak, alaturka denilen normal tuvaleti kullanmak, tıbbi yönden de çok faydalıdır. Necaset kolay temizlenir, üste pislik sıçrama durumu daha azdır. Necaset tam boşaldığı için, idrar kesesi ve bağırsaklar rahat eder, necaset geçtiği yollarda kalmaz, dışarı çıkar. İdrar yolları, kalın bağırsak gibi organlardaki hastalıkların Müslümanlarda neden çok az olduğunu araştıran yabancı tıp adamları, sebebinin klozet kullanmadıklarından dolayı olduğunu tespit etmişlerdir. Özellikle prostat, idrar yolları hastalıkları, erkekler için çok sıkıntı verici, aile saadetini etkileyen hastalıklardır. Ayakta da idrar yapmamalı ve sağlığa en uygun olan yolu seçmeli. Sual Hiçbir suya abdest bozmamalı deniyor, klozet içindeki sular da, buna dahil midir? CEVAP Hayır, klozetteki su, buna dahil değildir. Orası zaten abdest bozma yeridir. Abdest bozulması uygun olmayan sular; insan veya hayvanların içtiği, yahut insanların kullandığı sulardır. Bunlar da, ırmak, çay, göl, gölet, havuz ve su birikintileridir. Sual Tuvalete erkeklerin de kadınların da başı kapalı girmeleri müstehab mıdır? Kadınlar, eşarp yerine bone ile girse, uygun mudur? CEVAP Evet, tuvalete başı kapalı girmek müstehabdır. Kadınlar bone ile girse yeterli olur. Dinimizde temizliğin çok önemli bir yeri vardır. Peygamber Efendimiz &8220;Temizlik imanın yarısıdır.&8221; sözüyle bu hususa dikkat çekmiştir. Müslim, Taharet 1 Taharet kelimesinin Yüce Kitabımızda değişik şekilleriyle 31 yerde geçmesi de İslam&8217;ın temizliğe verdiği önem ve ehemmiyeti göstermesi adına oldukça önemlidir. Diğer yandan temizlik, dinimizde imandan sonra en büyük hakikat olan namaz ibadetinin sıhhatiyle doğrudan alakalıdır. Çünkü namazın altı şartından ikisi hadesten taharet ve necasetten taharet temizliğin temin edilmesine yöneliktir. Buna göre bir Müslüman günde en az beş defa ibadet edebilmek için abdest uzuvlarını yıkamak zorunda olduğu gibi, elbiselerini, bedenini ve namaz kılacağı yeri de pisliklerden temiz tutmak mecburiyetindedir. Bunun dışında, âyeti kerimelerde; cünüp olan kimselerin namaz kılabilmesi için yıkanmaları gerektiğinin bildirilmesi Nisa, 4/43, aynı şekilde kadınların adet hallerinin bitiminde gusül abdesti almakla mükellef tutulmaları Bakara, 2/222, elbiselerin temiz tutulmasının emredilmesi Müddessir, 74/4, mescide giderken güzel elbiselerin giyilmesinin istenmesi Araf, 7/31 gibi emirler yer alırken; hadisi şeriflerde de kişinin en geç haftada bir başını ve vücudunu yıkaması gerektiği ifadesi Buhari, Cuma 12, misvak kullanmanın tavsiye edilmesi İbn Mace, Taharet 7, kasıklardaki ve koltuk altlarındaki kıllarla tırnakları kesmenin, bıyıkları kısaltmanın ve sünnet olmanın fıtrattan olduğunun ifade edilmesi Buhari, Libas 63, suların temiz tutulmasına yönelik tedbirlerin alınması Buhari, Vudu 28, yemekten önce ve sonra elleri yıkamak gerektiğinin vurgulanması Ebu Davud, Et&8217;ime 12 hatta bunların yanında Peygamber Efendimizin evlerin etrafının temiz tutulmasını tavsiye etmesi Tirmizi, Edep 41 gibi emir ve tavsiyeler İslam&8217;ın temizliğe verdiği önemi ve bunu gerçekleştirmek için aldığı tedbirleri gösteren misallerdir. İşte temizlik adına bir Müslüman&8217;ın dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan birisi de tuvalet adabıdır. Evet, hayatın her kademesinde Müslümanların dünya ve ukba saadetini temine yönelik olarak İslam&8217;ın getirdiği düzenlemelerden tuvalet temizliği de nasibini almıştır. Hayatı ta&8217;lim için gönderilen Allah Resûlü, tuvalet ihtiyacıyla ilgili onlarca hadisi şerifinde ve uygulamalarında bu işin adab-ı erkanını göstermiştir ki, bunlara riayet etmek, temizliğin sağlanması ve neticesinde de Allah ve Resûlü&8217;nün rızasını kazanma adına oldukça önemlidir. Günümüzde def-i hacet için tuvaletler yapıldığını göz önünde bulunduran bazı kişiler aşağıya alacağımız tuvalet adabıyla ilgili bazı maddelere gerek olmadığını düşünebilirler. Ancak unutmamalıdır ki, İslam âlemşümuldur. Onun hükümleri bütün zamanlara ve bütün insanlığa hitap eder. Günümüzde hâlâ köylerde, kırlarda yaşayan birçok insan vardır. Diğer yandan herkes her zaman aynı imkânlara sahip olmayabilir. Bundan dolayı aşağıdaki bazı maddeler bu zaviyeden değerlendirilmelidir. Abdest Bozulması Mekruh Olan Yerler Def-i hacet için yer seçimi önemlidir. Hadis-i şeriflerde abdest bozulması yasaklanan yerler vardır. Mesela bir hadis-i şeriflerinde Allah Resûlü &8220;Sizden biriniz banyo yaptığı yere küçük abdestini bozmasın. Sonra orada abdest alır. Şüphesiz vesveselerin çoğu bundan kaynaklanır.&8221; buyurarak banyo yapılan yere abdest bozulmasını yasaklamıştır. Ebû Dâvud, Tahâre 15; Tirmizi, Tahâre 17 Yine Ebu Hureyre&8217;nin rivayet ettiği bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz &8220;İki lânetten korkun!&8221; buyurmuş, ashab-ı kiram &8220;İki lânet de nedir?&8221; diye sorunca da &8220;İnsanların yollarına abdest bozanla, gölgelerine abdest bozanlardır!&8221; şeklinde cevap vermiştir. Müslim, Tahâret 68; Ebû Dâvud, Tahâret 14 Allah Resûlü bir başka hadis-i şeriflerinde de abdest bozulması mekruh olan yerlere su yollarını ilave ederek şöyle buyurmuştur &8220;Lanete sebep olan üç yere abdest bozmaktan kaçının Su yollarına, işlek yollara ve gölgeliklere.&8221; Ebû Dâvud, Tahâret 14 Abdullah b. Sercis da Allah Resûlü&8217;nün yer üzerindeki haşerat deliklerine bevletmeyi yasakladığını ifade etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 16; Nesâî, Tahâret 30 Bu hadisi şerif aynı zamanda âlemlere rahmet olarak gönderilen Allah Resûlü&8217;nün bu özelliğinden hayvanatın da istifade ettiğine bir misaldir. Burada, rahatsız edilen hayvanların zararlarının gelme ihtimaline karşı alınmış bir tedbir de vardır. Son devir Hanefî fıkıhçılarından İbni Abidin, abdest bozulması mekruh olan yerleri şu şekilde sıralamıştır &8220;Esah kavle göre akar bile olsa suya büyük ve küçük abdest bozmak mekruhtur. Dere, kuyu, havuz veya kaynak kenarına yahut yemiş veren ağacın altına veya ekin içine, oturmak suretiyle istifade edilen ağaç gölgesine, mescid ve bayram namazgâhı yanına, kabristan içine, hayvanların arasına, insanların yoluna, rüzgâra karşı, fare, yılan veya karınca yuvasına ve delik içine abdest bozmak mekruhtur. Üzerinden bir kimsenin geçtiği veya oturduğu yere, yol kenarına, kâfile veya çadır yanına, yerin aşağısına durarak yamacına doğru abdestini bozmak da mekruhtur.&8221; İbni Abidin Tercümesi, Şamil Yayınları, 1982, c. 1, s. 589&8211;590 Ayrıca zemini sert olan yerlere de abdest bozulmamalıdır. Çünkü böyle yapıldığı taktirde üzerimize sıçrama ihtimali vardır. &8220;Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince bevli için uygun bir yer arasın!&8221; hadisi şerifinde de bu hususa dikkat çekilmektedir. Ebû Dâvud, Tahâret 2 Cabir b. Abdullah &8220;Hz. Muhammed abdest bozmak istediği zaman, tenha bir yere giderdi.&8221; demiştir. Ebû Dâvud, Tahâre, 1. Dolaysıyla abdest bozmak isteyen kimsenin, bu ihtiyacını kimsenin görmeyeceği bir yerde gidermesi gerekir. Ebû Saîd de Resûlüllah aleyhissalâtu vesselâm&8217;ın &8220;İki kişi beraberce helâya gidip, avretleri açık kazayı hâcet ederken konuşmasınlar. Zira Allah Teâla Hazretleri, bu hale gadab eder.&8221; dediğini rivayet etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 7 Tuvalet Adabıyla İlgili Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar 1- Def-i hacet öncesinde eğer üzerimizde Kur&8217;ân ayeti yazılı bir şey varsa veya Allah&8217;ın ya da Peygamber Efendimiz&8217;in ismi yazılı yüzük kolye vs. varsa bunları çıkarıp uygun bir yere bırakmalıyız. Nitekim Peygamber Efendimiz&8217;in &8220;Muhammed Resulullah&8221; yazısı bulunan yüzüğünü çıkararak helâya girdiği rivayet edilmiştir. eş-Şevkânî, Neylü&8217;l-Evtâr, I, 73. Eğer bunları bırakacağımız güvenli bir yer bulamazsak, bir naylona veya beze sararak cebimize koyabiliriz. 2- Tuvaletten önce besmele çekmek ve arkasından &8220;Allahümme innî eûzu bike mine'lhubsi ve'lhabâis Allahım, pislikten ve -cin ve şeytan gibi- kötü yaratıklardan sana sığınırım.&8221; duasını okumak Efendimizin sünnetleri arasındadır. Bkz., Buhârî, Vudû 9; Müslim, Hayz 122; Ebu Dâvud, Taharet 3 Helâdan çıktıktan sonra da &8220;Gufrâneke Affını taleb ediyorum.&8221; demek sünnettir. Çünkü Hz. Âişe radıyallâhu anhâ Resûlüllah aleyhissalâtu vesselâm&8217;ın helâdan çıktığı zaman böyle dediğini rivayet etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 17; Tirmizî, Tahâret 5 Ayrıca tuvaletten çıktıktan sonra &8220;Elhamdülillahillezî ezhabe anni&8217;l-ezâ ve âfânî Ezâyı giderip âfiyet veren Allah'a hamdolsun&8221; demek de merfu dualar arasındadır. 3- Hz. Enes anlatıyor &8220;Resûlullah kazayı hacette bulunmak istediği zaman yere yaklaşıncaya kadar elbisesini kaldırmazdı.&8221; Ebû Dâvud, Tahâret 6; Tirmizî, Tahâret 10 Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere, abdest bozmak isteyen kimsenin mümkün olduğunca avret yerlerini başkalarına göstermemeye dikkat etmesi gerekir. Hatta kişi kapalı bir yerde bile bulunsa zaruret miktarı açılmalıdır. Zaten fıkıh kitaplarımızda da abdest bozma esnasında çıplak olarak bulunmanın mekruh olduğu ifade edilmiştir. 4- &8220;Tuvalete girdiğiniz zaman, büyük veya küçük abdest bozarken önünüzü veya arkanızı kıbleye dönmeyiniz. Fakat doğu veya batıya dönünüz.&8221; Ebu Dâvud, Tahâre 14. Bu ve benzeri hadis-i şeriflerden hareket eden fakihler abdest bozan kimsenin önünü veya arkasını kıbleye dönmesinin mekruh olduğunu ifade etmişlerdir. Bu hükmün sadece kırlarda bulunan kimselere şamil olduğunu söyleyen fıkıhçılarımız bulunsa da Hanefi mezhebine göre bu hadisin hükmü genel olup her durumu kapsar. Aslında tuvaletler inşa edilirken bu hükmün göz önünde bulundurulması gerekir. 5- Özellikle günümüzde tuvaletlerin ev içinde olduğunu düşünecek olursak, temizliğin sağlanması adına tuvalete girmeden önce çorapların çıkarılması ve paçaların sıvanarak içeri girilmesi gerekir. Böylece çoraplarımıza ve paçalarımıza sıçrayacak pislikten korunmuş oluruz. Diğer yandan kullandığımız tuvaleti temiz bırakma, yani bizden sonra kullanacak kimselerin gözünü rahatsız edecek bir pislik bırakmama da Müslüman ahlakının gerektirdiği bir husustur. 6- İhtiyaç giderildikten sonra istinca denilen temizliğin yapılması gerekir. İstinca abdest bozduktan sonra su ve benzeri temiz bir şeyle taharetlenmeye denir. Duruma göre istinca vacip veya sünnet olur. Kemikle, hayvan tezeğiyle, yiyecek maddesiyle, kömürle istinca etmek mekruhtur ve hadis-i şeriflerde yasaklanmıştır. Bkz., Müslim, Tahâre 59; Ebû Dâvud, Tahâre 20 Fıkıh kitaplarında özellikle kullanıldığı yerler düşünülerek kağıt ile de temizlenmenin mekruh olduğu yer almaktadır. Ancak günümüzde hususiyle bu iş için kâğıt havlular üretildiğini düşünecek olursak bu mekruhluğun kalktığını söyleyebiliriz. Hatta su ile istinca yaptıktan sonra peçete ile kurulanmak temizliğin daha güzel yapılması adına oldukça önemlidir. Enes b. Malik&8217;in rivayet ettiğine göre Resûlüllah &8220;O mescitte kendilerini maddî ve manevî kirlerden temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah kendisini temizleyenleri sever&8221; Tevbe, 9/108 ayetinin, tuvalet temizliklerinde su kullanan Kuba halkı hakkında indiğini ifade buyurmuştur. Bu ayeti kerimenin &8220;Biz namaz için abdest alırız, cünüp olunca yıkanırız ve büyük abdestten sonra su ile temizleniriz.&8221; diyen Ensar hakkında indiği de rivayet olunmuştur. Bkz., İbn Mace, Tahâre 28, Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 6. İdrarın birçok zararlı kimyevî madde ihtiva ettiğini ve yine büyük abdest pisliğinin bir gramında bile milyonlarca mikrop bulunduğunu göz önünde bulunduracak olursak, tuvalet sonrasında temizliğin düzgün yapılmasının ne derece ehemmiyetli olduğu görülecektir. 7- Hz. Aişe Resûlüllah&8217;ın sağ elini, su içme, yemek yeme gibi şeylerde kullandığını, sol elini ise istincada ve kirlenme hâsıl edecek olan diğer şeylerde kullandığını ifade etmiştir. Ebû Dâvud, Tahâret 18 Fıkıh kitaplarında da tuvalette sağ eli kullanmanın tahrimen mekruh olduğu yer alır. Bu, büyük ve küçük abdest bozmada dikkat edilmesi gereken bir husustur. Çünkü Peygamber Efendimiz &8220;Sizden biri helâya girdiği zaman zekerini sağ eliyle tutmasın.&8221; buyurarak bizzat bizi bundan men etmiştir. Buharî, Vudû' 18; Ebû Dâvûd, Taharet 18 8- Helâya sol ayakla girmek ve sağ ayakla çıkmak da tuvalet adabı adına dikkat edilmesi gereken hususlardandır. 9- Tuvalet esnasında elbiseye bir pislik bulaşmaması için azami gayret gösterilmelidir. Allah Resûlü &8220;Kabir azabının çoğu küçük abdesttendir.&8221; İbn Mace, Taharet 26 buyurarak elbiseye idrar sıçratmama hususunda bizi uyarmıştır. İbn Abbas da Allah Resûlü&8217;nün iki kabrin yanına uğradığını ve bunlardan birisinin koğuculuk yapmaktan diğerinin de idrardan sakınmamaktan dolayı kabir azabı gördüğünü söylediğini rivayet etmiştir. Müslim, Tahâre 34. 10- Yukarıdaki maddeyle ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bir husus da küçük abdesti oturarak bozmaktır. Çünkü ayakta yapıldığında elbiseye idrar sıçrama ihtimali yüksektir. Nitekim Hz. Aişe Validemiz, &8220;Size kim Resulullah küçük abdestini ayakta bozduğunu söylerse, onu tasdik etmeyiniz. O, küçük abdestini oturarak yapıyordu.&8221; Tirmizî, Tahâre 8; Nesaî, Tahâre 24 buyurarak bu konuda yapılması gerekene işaret etmiştir. 11- Tuvalette dikkat edilmesi gereken edeplerden birisi de orada bulunulduğu sürece dinî, uhrevî ve mukaddes şeylerin düşünülmemesidir. Diğer yandan verilen selamı almama, müezzine icabet etmeme, aksırdığında sadece kalbinden Allah&8217;a hamdetme ve hele başkalarıyla konuşmama da adap arasındadır. 12- Avretine ve ondan çıkan pisliğe bakmamak, tuvalete tükürüp aksırmamak, fazla bakınmayarak başını öne eğmek, sol ayağın üzerine yaslanmak, tuvalette başı örtülü bulunmak, helâda fazla kalmamak ve hemen işini bitirip kalkmaya bakmak da tuvalet adabındandır. 13- Erkeklerin tuvalet sonrasında abdest almak istediklerinde istibra yapmaları vaciptir. Kadınlar için buna gerek yoktur. Onlar biraz bekledikten sonra abdest alabilirler. İstibra, küçük abdest sonrasında akıntı ve sızıntının kesilmesini beklemektir. Bu yapılmadığında abdestten sonra akıntı gelme ihtimali yüksektir ki, bununla abdest bozulmuş olur. İstibranın nasıl yapılacağı hususunda kesin bir ölçü yoktur. Çünkü bu akıntının kesilme süresi kişiden kişiye değişir. Herkes kendi durumunu göz önüne alarak bunu yapmalıdır. Yürümek, hareket etmek, öksürmek, yatmak, bir süre beklemek, ayakları hareket ettirmek vs. istibra adına yapılabilecek hareketlerdendir. Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, istibra sonrası gelecek olan akıntıdan sakınmaktır. Bunun için, istinca istibradan sonra yapılabilir veya kâğıt havlu pamuk vs. kullanılarak idrarın elbiseye bulaşması önlenebilir. En azından Hanefilere göre avuç içini bulan necasetin namazı bozduğu, bunun daha azının da tenzihen mekruh olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Kaynaklar 1- İbni Abidin, Reddü&8217;l-Muhtar 2- Fetevay-ı Hindiye 3- Mehmed Zihni Efendi, Nimet-i İslam 4- İbrahim Canan, Fıkıh Ansiklopedisi Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi 5- Prof. Dr. Davut Aydüz, &8220;Kur&8217;ân ve Hadislerde Temizlik&8221;. zorhak kardeşimizin bu konuyla ilgili değerli bir çalışması vardır bizde o konuya yardımcı olmak gayesiyle bu konuyu açtık kardeşlerimizin detaylarda bile hassasiyeti derin hayranlık ve şükür duygusu uyandırıyor zorhak kardeşimiz ilim meclisine vesile olmuş okuyan ve yorum yazan kardeşlerimizde o meclise dahil olmuşlardır müsait bir zamanda ilim meclisi hakkındaki müjdeleri vereceğizRabbimiz ihsan buyuruyor biz kullarınada ilan etmek düşüyor evet detaylı girceğiz dedik önceki konumu güncelledim 25 26 Katılım 21 Nisan 2009 Mesajlar 3,993 Reaksiyon puanı 35 Puanları 0 arkadaşım eline, yüreğine sağlık ALLA razı olsun bştan sona kadar okudum yazıyı 27 Katılım 7 Mayıs 2009 Mesajlar 3,980 Reaksiyon puanı 45 Puanları 48 İmam hatip okuduğumuz için bu işleri-gusul-cünüplük vb. konuları çocukluktan hallettik. şimdi çok garip geliyor ya... 28 Katılım 17 Şubat 2008 Mesajlar 2,509 Reaksiyon puanı 18 Puanları 38 İmam hatip okuduğumuz için bu işleri-gusul-cünüplük vb. konuları çocukluktan hallettik. şimdi çok garip geliyor ya... "tüm imam hatip mezunları bunu uyguluyor" diyorsun yani..keşke..nerdee 29 Katılım 30 Ağustos 2009 Mesajlar 787 Reaksiyon puanı 16 Puanları 18 Benzer konular Forumlar SDN Konu Dışı Eğitim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi tkumeli Besin zehirlenmesi bir mikroorganizma veya bu mikroorganizmaya ait toksine bulaşmış bir besinin tüketilmesinin ardından 72 saat içinde, ishal, bulantı, kusma, karın ağrıları, karında kramplar gibi sindirim sistemini ilgilendiren yakınmaların ortaya çıktığı bir hastalıktır. Bu hastalıkta kişisel dirence ve mikroorganizmanın gücüne göre farklı derecelerde sorunlar zehirlenmesinin yaz aylarında artmasının sebebi ise mikroorganizmaların daha çok oda sıcaklığı ve üstündeki sıcaklıklarda çoğalma eğilimi göstermesidir. Halk sağlığını yakından ilgilendiren ve özellikle yaz aylarında tehlikeli boyutlara ulaşan sağlık problemlerinden en belirgini besin zehirlenmesidir. Hastalıklı, yanlış şartlarda depolanmış hayvansal gıdalar özellikle hasta kümes hayvanları ve deniz ürünleri bulaşıcı bakterileri içerebiliyor. Bu yüzden besin alışverişinizi yaptığınız marketin güvenilirliğine, ürünün tanınmış markalardan olmasına, kaliteli üretim şartlarına uygun çalışan firmaların ürünlerini almaya çalışın."Kırmızı alarmlı" bazı besinlerÖzellikle köfte, kümes hayvanları, yumurta, balık gibi yüksek proteinli gıdalar. Fast food restoranlarda sunulan ızgara türü yiyecekler, açıkta bekletilen ve servis edilen mayonezler ya da kremalı soslar. Hazırlanması sırasında eller yoğurma, harmanlama gerektiren, bol malzemeli yiyecekler. Pastörize edilmemiş süt ve bu sütten hazırlanan ürünler ve tatlılar. Oda sıcaklığında iki saatten fazla bekletilmiş ve tüketilmeden önce tekrar ısıtılmayan gıdalar. Oda ısısında bekleyen, ısıtılan ve sonra tekrar soğutulan yemekler. Kabuklu deniz ürünleri. Kirli sularla sulanan sebze ve meyveler. Riskli besinler hangileri? İşlenmemiş gıdaya katılan maddeler de çeşitli bakteriler içerebilir. Özellikle pişirmeden servis edeceğiniz yemeklerde tüm malzemelerin hijyeninden emin pişirirken kullanılan malzemeler kadar hazırlandığı ortamın temizliği de önemlidir. Pişirilmemiş yiyeceklerle pişirilmiş yiyeceklerin aynı ortamda hazırlanıp saklanmaması, hazırlayan kişinin ellerini sıklıkla yıkaması, eldiven kullanması, saçlarını örtmesi, tırnaklarının mümkünse kısa olması ve fırçalanması büyük önem hazırlanması için kullanılan her yüzey çok temiz tutulmalıdır. Her bir gıda kırıntısı, kalıntısı veya noktasını mikropların potansiyel bir kaynağı olarak düşünün. Bulaşıklarla ve mutfak ekipmanlarıyla temas eden kıyafetler her gün değiştirilmeli ve kullanım önceside kaynatılmalıdır. Çöp kovaları deterjanla her hafta yıkanmalıdır. Pişirme sıcaklığı da besin hijyeninin sağlanmasında çok önemlidir. Gıdanın bütün kısımları en az 70 derecede pişirilmelidir. Örneğin tavuk pişirildiğinde bile kemiklerin yanlarında pişmemiş kısımlar kalabilir, dolayısıyla tamamen pişinceye kadar tekrar fırına konulmalıdır. Ortamın temizliği çok önemli Isının gıdaya homojen dağılması, iç sıcaklığın mümkünse termometre ile ölçülmesi gerekli. Yani pişirdiğiniz et nar gibi kızarmış görünse de içi çiğ kalabilir, bu da besin zehirlenmelerine yol açan bakterilerin burada üreyebilmesi için uygun ortam oluşturur. Daha çok basınçlı buhar üfürmeli fırınlarda, düdüklü tencerelerde veya mikrodalga fırınlarda yüksek derecelerde pişirmek daha güvenli besinleri 60 derece üzerinde sıcak, 10 derece altında soğuk ortamlarda saklayın. Uygun saklama mikropların çoğalmasını yavaşlatır ancak organizmaları öldürmez. Bu nedenle yemekleri, tüketmeden önce bir kez daha yeniden bütün kısımların ısısı en az 70 dereceye ulaşıncaya dek markalar olmak şartıyla dondurulmuş hazır gıdalar oldukça hijyeniktir diyebiliriz. Ancak bu aşamada besinin çözdürülmesi önem taşıyor, bu durum dondurulmuş besinlerde de geçerli. Bu besinler için en uygun çözdürme ortamı mikrodalga fırınlar ya da buzdolabının alt kısımlarıdır. Asla oda ısısında çözdürmemelisiniz. Her türlü ürünün üretim ve son kullanma tarihlerini okumalısınız. Tarihi geçmiş, ambalajı eskimiş, kutusu çatlamış ya da bombe yapmış ürünleri almamalısınız. Oda ısısında çözdürmeyin Dondurma, krema, mayonez, patates salatası tüketimi ile açığa çıkan, Stafilacocous Aureus adlı bir bakterinin yol açtığı zehirlenmeler kusma, karın ağrısı, ishal şeklinde kendini gösterir. Tahıldan yapılan yemekler, pilav ve süt ürünleriyle açığa çıkan, Basillus Cereus adlı bir bakterinin yol açtığı zehirlenmeler karın ağrısı ve kusma şeklinde kendini gösterir. Pişirilip saklanmış etlerle açığa çıkan, Clostridrum Perfingens adlı bakterinin yol açtığı zehirlenmeler kramp şeklinde karın ağrısı, ishal şeklinde kendini gösterir, ciddi sağlık riskleri ürünleriyle açığa çıkan, Vibrio Parahaemolyticms adlı bakterinin yol açtığı zehirlenmeler ishal ve karın ağrısı ile kendini gösterir. Süt ve dondurmayla açığa çıkan, Versinia Enterosolitica adlı bakterinin yol açtığı zehirlenmeler ateş, kanlı ishal, karın ağrısı ile kendini gösterir. Süt, süt ürünleri ve yumurtayla açığa çıkan, Salmonella bakterisi kaynaklı zehirlenmeler karın ağrısı, ateş ve ishal ile kendini gösterir. Su ve yiyeceklerle bulaşan, çok ciddi sağlık tehditleri yayan E. Coli tipi bakteriler, türlerine göre şiddetli ishal ve karın ağrısı ile kendini gösterir. Ev konserveleriyle açığa çıkan Clostridum Botilinum ise görme bozukluğu ve yutma güçlüğüne neden olabilir. Belirtileri neler? haftanın öğüdü Zehirlenme durumunda dikkat edilecek en önemli husus su ve tuz takviyesidir. Mide-bağırsak sistemini yormayacak gıdalar yenmeli, yağlı ve posalı besinlerden meyve, sebze vs. uzak durulmalıdır. Fazla işlem görmeyen çorbalar, ayran, kola, şeftali, vişne, elma suyu gibi bağırsak hareketlerini yavaşlatıcı sıvılar içilmeli; patates haşlama, püre peynir, yağsız yoğurt ve yağsız ayran da alınabilir. Yoğurtta bulunan bazı yararlı bakteriler bağırsaktaki zararlı maddelerin parçalanmasına veya mikropların yok edilmesine yardımcı olur. Bu nedenle gerek bazı gıda zehirlenmelerinde gerekse kimyasal zehirlenmelerde yararı olabileceği düşünülüyor. Su ve tuz takviyesi şart Biz müslümanlar olarak hayatımızın her alanında İslamın kurallarına uyarak yaşamayı öğrenmeliyiz. Tuvalet adabı, tuvalete girerken ve çıkarken okunacak dua da yapılması gerekenlerden biridir. Peki, tuvalete girerken ve çıkarken okunacak dualar nelerdir? TUVALETE GİRERKEN OKUNACAK DUA Okunuşu “Allahümme innî euzü bike minel hubsi vel habais” Anlamı “Allah’ım! Pislikten ve cin ve şeytan gibi kötü yaratıklardan sana sığınırım” Enes b. Malik rivâyete göre bir hadiste, Rasylullah tuvalete girmek istediğinde “Allah’ım erkek ve dişi tüm şeytanlardan ve tüm pisliklerden sana sığınırım” derdi. Buhari Tuvaletten çıkınca da sağ ayakla çıkılmalıdır. Sol el ile taharetlenmeli, taharet yaparken su ile temizlenmelidir. Zaruretsiz ayakta idrar yapmamalı. Daha sonra da tuvaletten çıkarken dua okunmalıdır. TUVALETTEN ÇIKARKEN OKUNACAK DUA Okunuşu “Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni” Anlamı “Benden sıkıntıyı gideren ve bana afiyet bahşeden Allah’a hamd olsun” Hz. Âişe rivayet edildiğine göre bir hadiste, Rasulullah tuvaletten çıkınca “Lutfunla Ya Rab beni bağışla” derdi. Ebu Davud İş hayatımızda, evimizde, okulumuzda, seyahatlerimizde, alışverişimizde, çocuklarımızı yetiştirirken vb. her yerde ve her zaman dinimizin gerektirdiği şekilde, Kuran’ın emrettiği gibi, sünnete riyaret ederek yaşamayı ilke edinmeliyiz. Tuvalette bu alanlardan biridir. TUVALET ADABI 1- Tuvalete girerken Euzü Besmele çekilip, Allahümme innî eûzü bike minel hubsi vel habâis duası okunur. 2- Tuvalete girerken elinde, Allahü teâlânın ismi ve Kur’an-ı kerim yazılı bir şey bulunmamalı. Cepte veya kapalı olursa mahzuru olmaz. Boynunda Allah yazılı kolye bulunmamalı. Varsa bluz içine koymalı. 3- Tuvalete uygun şekilde kaplanmış muskayla girmek caizdir. 4- Tuvalete sol ayakla girip, sağ ayakla çıkmalı. 5- Tuvaletten çıkınca, Elhamdülillâhillezî ezhebe anil eza ve âfâni duası okunmalı. 6- Tuvalette konuşmamalı, çok oturmamalı, gazete falan okumamalı, şarkı söylememeli, sigara içmemeli, sakız çiğnememelidir. 7- Tuvalette zikredilmez, selam verenin selamı alınmaz. Aksıran ise, kalbinden Elhamdülillah der. 8- Tuvalette abdest bozarken, önü ve arkayı kıbleye getirmemeli. Sola doğru meyletmeli. 9- İstincadan, yani taharetlendikten sonra hemen örtünmeli. 10- Sol el ile taharetlenmeli. Sol elinde, istincaya mâni bir özür varsa, sağ elle istinca yapmasında kerahat yoktur. 11- Pisliği parmakla alıp eli yıkamalı. En sonunda kalan pislik varsa onu da su ile yıkamalı. 12- Erkekler, istinca yaparken, arkadan öne doğru, kadınlar ise önden arkaya doğru yıkamalı. Böylece ön avret yerine pislik bulaştırılmadığı gibi, tahrik edilerek şehvete de sebep olunmaz. 13- Taharetlendikten sonra, bezle kurulanmalı. Bez yoksa tuvalet kâğıdıyla da kurulanmak caiz olur. Bu kâğıtlar o maksatla imal edilmiştir. Başka kâğıtları kullanmak mekruh olur. 14- İstincadan, yani temizlendikten sonra iç çamaşırına bir miktar su serpmeli. Böylece, çamaşırında yaşlık görünce idrar sanmamalı, bu benim döktüğüm su diyerek vesveseye kapılmamalı. 15- Temizlendikten sonra, erkekler istibra yapmalı. Kadınlar istibra yapmaz. İstibra idrar kanalında idrar bırakmamaktır. İstibra, yürüyerek, öksürerek veya sol tarafa yatarak yapılır. 16- İstibra yapılmadan tuvaletten çıkılırsa, idrarın çıkma ve çamaşıra bulaşma ihtimali olacağından, tuvaletten çıkmadan önce idrar deliğine, arpa büyüklüğünde bir pamuk konularak idrarın dışarı çıkması önlenmeli. 17- İstibra yapılarak idrar kalmadığının anlaşılmasına, kalbin mutmain olmasına istinka denir. İstinkadan sonra, artık abdest alınabilir. 18- Avret yerine ve necasete bakmamalı, tuvalete sümkürmemeli, tükürmemeli. 19- Zaruretsiz ayakta idrar yapmamalı. Tuvalette elbiseye idrar sıçratmamalı. Bunun için mümkünse, ayrı bir pijama, eşofman kullanılmalıdır. Tuvalete özel pijama ile ve başı örtülü olarak girmek müstehabdır. 20- Tuvaletten çıkınca elleri yıkamalı. 21- Hiçbir suya, cami duvarına, mezarlığa ve yola abdest bozmamalıdır. 22- Su bulunmazsa, taş ve benzerleriyle taharetlenmek, de su yerine geçer. genelde alaturka tuvaletlerde rastlanılan, insana "ulan acaba vakitsiz zamanda fırlar da, ısırıp koparır mı?" paranoyası yaptıran, oldukça iğrenç bir veya çift katlı evlerde görülür, insana tuvaletin deliğinden içeri her daim ozon* dökme isteği doğurur. tabi tuvaletten çıkan fareyi beslemek de bir opsiyondur, ama çok tavsiye edilmez. bkz bokunda boncuk bulmak -assiktir fare!-abi, raatsız ettiğim için çok pardon da, bi dahaki sefere daha az acılı yiyebilcen mi?-!?-hadi be iki gözüm, aşağıda ölüyoz valla ailecek... genelde alaturka ve zemin hatta zemin altindaki ikametgahlarda olabilitesi yuksek durum bunun icin hemen her nalburda beyaz kapakli aparatlar satilmaktadir, netekim faideli icatlardir edinmek elzemdir. yeni yapilmis evlerde kanalizasyon sisteminden dolayi meydana gelmesi imkansiz gibi gorunen olaydir cunku borular ona gore dosenmekte ve beyaz kapakli aparatlar konmaktadir fakat bu guzellige yetisemeyen nitekim eski denebilecek evlerde cikma olasiligi cok yuksektir. eger yaninizda insaat filan varsa bu olasilik iyice katlanmaktadir. boyle bir durumda sifon cekilmeli ve klozet kapagi derhal kapatilmalidir aksi takdirde farenin kacip evin bir yerlerine saklanmasi ve sizinle guzel bir gun gecirmesi an meselesidir*. bir disneyland'a gittiginiz zaman, ortalikta bos bos dolaşan cizgi film kahramani kilikli insanlardan mickey mouse veya minnie mouse'un aslinda birer insan olduklari icin, gerektigi zaman tuvalete girip gerekli ihtiyacini giderdikten sonra umumhaneyi terketmeleri olayı. sasirmamak gerekir. tuvaletten wererat çikmasi vardir bir de. bkz kendimden biliyorum bkz 4603578 o anda tuvalette oturduğunuz düşünülürse, tuvaletten farenin çıkamaması şeklinde gelişecek baba tam çıkacam gidip peynir meynir yiyeceğim bi baktım tepemde bi karartı. bu ne la diye kafamı kaldırmamla pötöfff diye bi ses, adam resmen kafama sıçtı. moralim çok bozuk. anlıyor musun. tuvaletten uruk-hai çıkmasından daha evlâ olan durum..bkz tuvaletten uruk hai çıkması tersinin de olabileceğini hemen şimdi, geçmişten bir anı ile kanıtlayabileceğim durumdur.. şöyle kiortaokul zamanlarım.. apartmanın "meraklı melahat"i çağlarım bu zamanlar.. miletin lafını millete yetiştirme gibi iğrenç bir kişilik özelliği geliştirmemin yanında, dışarıdan gelen en ufak seste kapı deliğine yöneliyorum, o biçim.. neyse efenim, bir patırtı oldu kapının dışında, bendeniz direk atladım, önce delikten şöyle bir göz gezdirdim, baktım üst kattan bizim mahallenin çocukları paldır küldür iniyor, ne olduğunu hemen öğrenmeliyim tabe değil mi? tabii ki.. tam çocuklar sahanlığa indi sahanlık dediğime bakılmasın 5-6 metre bi koridor işte açtım kapıyı, bunlar bana doğru hala koştururken göz ucuyla kahverengi bişeyin ayağımın dibinden dalıp eve girdiğini gördüm.. çocuklar kahkahalarla durumu anlattı sonra siktirolup gittiler afedersiniz.. iki oda bi salon evde ben fareyle kalakaldım.. tırsa tırsa arandım ama zaten korkudan feleği şaşırmış hayvanı nerden bulcam... bulsam ne yapıcam o da ayrı mesele.. salaklık işte.. en sonunda geçtim salona, resimli bilgi fasiküllerini de yanıma aldım, ayaklarımı yere bile basamıyorum tiksintiden, bağdaş kurdum oturdum bi koltuğa, farelerle ilgili ne varsa okuyorum.. "manyak mısın?" denilmesin, sürüyle fare çeşidi var, ya veba taşıyanlardansa?!.. işin kötüsü gördüğüm o kahverengi şey ancak bir lağım faresi olabilir.. saatlerce yerimden kıpırdayamadım.. velhasıl annem en sonunda eve geldi, ben nasıl söyleyeceğimin derdindeyken üstünü değiştirdi, banyoya girdi fln.. çıkışta laf şu"insan tuvaletini yapınca sifonu çeker dimi? üstüne kova kova su döktüm anca gitti .. cık cık cık.."meğerse bizim fare, içine girdiği evin ahalisinin has laz olmasından etkilenmiş olsa gerek, pata küte banyoya dalmış, bir de nası becerdiyse alafragna tuvaletin içine girmiş.. ciddi diyorum, alafranga tuvalete girmiş, evin bi tarafından çıkmadı çünkü, köşe bucak aradık.. nası korktuysa artık.. kasarsa bu farelerin giremeyeceği yer yok ben onu anladım.. bi de aylarca kabız gezdim bu yüzden.. hala tiksinirim kendilerinden.. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Rüyanın Özeti Rüyada tuvaletten çıkan fare görmek sorunların adım adım kesin olarak bitirileceğine, her şeyin üstesinden gelecek güce sahip olmaya, hayatını stresten uzakta geçireceğine, şans oyunlarından birini kazanacağına ve bu sayede cebine az da olsa bir miktar para gireceğine, rızkının kesilmeyeceğine, dünya malına ehemmiyet göstermek yerine, iç huzurunu dengede tutabilmek için uğraşacağına işaret ettiği söylenir. Rüyanın Geniş Tabiri Rüyada tuvaletten çıkan fare görmek yardıma muhtaç insanlara yardım edeceğine ve kişiliği ve dürüstlüğü ile insanlar tarafından el üstünde tutulan biri olacağına, durmadan ve başka yollara sapmadan ilerleyeceğine, herkesin yardımına koşacağına, sorunların adım adım kesin olarak bitirileceğine, iş hayatında çok büyük bolluk ve berekete kavuşulacağına, kudretinin ve inancının hiç azalmayacağına işaret ettiği söylenir. Rüyanın yorumuna göre her şeyin üstesinden gelecek güce sahip olmaya, sıkıntıların ve zorlukların hayırlı bir hale geleceğine, öz eleştiri yaparak, kendini değiştirmek ve geliştirmek için bazı adımlar atacağına, yardım edeceği bazı kişiler ile çok büyük bir işbirliğine gideceğine, ince eleyip sık dokuması sayesinde kendisi için hep doğru ve isabetli adımlar atmayı başaracağına, her şeyin iyiye doğru gideceğine işarettir. Rüyada tuvaletten çıkan fare görmek yaşanan maddi sorunların elbirliği ile çözüleceğine, dertlerin en kısa zamanda biteceğine, subay veya askeri personel olarak çalışmaya başlayacağına, hayatını stresten uzakta geçireceğine, sıkıntılarınız yakın zamanda beklemediğiniz bir şekilde geçeceğine, aile hayatının çok güzel bir şekilde ilerleyeceğine rivayet etmektedir. Rüya tabiri üstadına göre hayırlı ve başarılı çalışmalar gerçekleştirileceğine, hedefine çok kolay ulaşacağına, hafifleyeceğine, iyileşeceğine, ferahlayacağına, şans oyunlarından birini kazanacağına ve bu sayede cebine az da olsa bir miktar para gireceğine, işlerinin açılacağına ve hayatının düzene gireceğine, kendisi için çok yardım etmiş ve hala yardım eden birisine bir sürpriz yapılacağına yorumlanmaktadır. Rüyada tuvaletten çıkan fare görmek işle ilgili olarak uzun zamandan beri beklenen bir haberin kısa süre içinde alınacağına ve bu haberle ilgili olarak atılan adımların kişiyi başarıya, üst bir mevkiye ve zenginliğe götüreceğine, rızkının kesilmeyeceğine, omuzlarındaki ağırlıktan kurtulmanın yollarını bulacağına, sıkıntılı ve zor durumlardan kurtuluşa erileceğine, rızkının, malının ve gelirinin çoğalacağına, herkesin desteğinin alınacağına işaret ettiği söylenir. Rüya yorumcusuna göre sorunlarından arınacağına, bekar ise evleneceği kimse ile tanışacağına, sevdiği ve çok istediği bir projeyi hayat geçirerek etrafındaki herkesin dikkatini çekeceğine, çok istenen bir mevkiye terfi alınacağına, dünya malına ehemmiyet göstermek yerine, iç huzurunu dengede tutabilmek için uğraşacağına, çevre değiştireceğine işaret etmektedir. Genel anlamıyla Rüyada fare görmek çevresindekilerin hayırlı bir kalabalık oluşturacaklarına ve kendisinin de o insan topluluğuna tabi olacağına, eski işlerinden daha iyi ve hayırlı işlere kavuşacağına, daha tutarlı kazançlar elde edileceğine, hayırlı olaylar ile karşı karşıya kalacağına, üç kuruş maaşa kıt kanaat yaşamak zorunda kalan eski bir tanıdığa daha kazançlı bir iş kapısı sağlayacağına, elindeki imkânları en iyi şekilde değerlendirerek kendisine çok hayırlı bir kariyer oluşturacağına tabir olunur. Devamını Oku …

tuvaletten çıkan fare için ne yapmalı