🐏 Belediye Şirket Işçilerine Kadro Son Dakika 2020

Gürer; Belediye İşçileri Gerçek Kadro İstiyor. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, korona virüsle mücadele kapsamında sağlık çalışanlarından sonra en faal olan kesimlerin başında gelen belediye işçilerinin büyük bölümünün halen gerçek belediye kadrosu değil belediye şirket kadrosunda olduğunu ve daimi kadroya alınmadığını belirterek, “En azından bu TAŞERON SON DAKİKA TIKLAYINIZ. Taşerondan Toplu Sözleşme ve Belediye işçilerine kadro talebi. DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Genel Yönetim Kurulu “Ekonomik krizin yükünü çekmeyeceğiz, belediye şirket işçilerine kadro istiyoruz” konulu basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında taşeron işçi olarak Emekliler intibak yasası, belediye işçileri ve geçici işçiler kadro bekliyor! Bilal 26 Aralık 2020 Son güncelleme: 26 Aralık 2020 Hükümet seçim arifelerinde emeklilere intibak yasası çıkarılacağını, belediyede ve diğer kamu kurumlarında taşeron olarak çalışan daimi, geçici işçilere kadro verileceği vaat edilmişti. MilasBelediyesi artan enflasyon ve hayat pahalılığından dolayı iyileştirme zammı konusunda yetkili sendika ile anlaşma imzaladı. DİSK Genel İş Sendikası ve Milas Belediyesi arasında yapılan iyileştirme zammı doğrultusunda işçilere %40 oranında zam yapıldı. MuğlaMilas'ta belediye işçilerine yüzde 40 zam - Kocaeliden, Türkiyeden ve Dünyadan Son Dakika Haberleri. 27 Temmuz 2022. 29.83° C. belediyeşirket işçilerine-kadro son dakika sorusunun cevabı nedir? Nedir Sorusunun Cevabı, Ödevi, Nasıl Yapılır, Konusu, Hakkında Bilgi, Sunum.. BİT çalışanları: “hükümetin 696 sayılı KHK ile kadro verdik” cümlesinin tamamen aldatmaca olduğunu söylemektedirler.Dahası BİT emekçileri, mevcut 696 sayılı KHK’nin birçok hak kaybına sebep olduğunu ve çoğu belediyelerce tediye verilmediği ve maaş skalalarının gün geçtikçe eridiğini, maaşlarının asgari ücretin dahi altına düştüğünü iddia etmekteler. Hak-İş Çağlayancerit'te üyelerine sahip çıktı haberleri. Bolu'dan yeni açıklama: Yeni başvuru yok, tedaviler sürüyor Akademi Lise’den üniversite tercihi yapacak Çayırova Belediyesi Rehabilitasyon Merkezi’nin temeli Son Dakika Ekonomi Haberleri - Başbakan'ın müjdelediği kamuda taşeron işçiliğe son veren düzenlemenin detayları netleşiyor. Belediyeler ve il özel idarelerinde 720 bin asıl ve İşçileriçin önem arz eden konuların başında gelen kadro meselesi ile ilgili olarak henüz bir çalışma yapılmadı. Daha önce verilen vaatlerde kadrolu olacağı açıklanan işçiler için 450 bin kişilik beklenen kadro açıklaması henüz yapılmazken; taşeronlar belediye şirket işçiliği statüsünde çalışmaya devam ediyor. Ayrıcalıklardanyararlanmak için bu kanala katılın:https://www.youtube.com/channel/UCIWxcqp7XJHGspu5HeQvrHA/joinKANALIM DÜNYADA OLUP BİTEN HER KONUDA FİKİR S l2KS. Hangi Taşeron Kadroya Alınacak Hangi taşeron kadroya alınacak 2022 hakkında detaylı bilgilendiriyoruz. Belediye şirket işçilerine kadro son dakika 2022 işte detaylar. Kamuda görevli olan birçok kişi kadrolu ve taşeron olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Taşeron işçiler iş yerinde sözleşmeli olarak görev almaktadırlar. Kadrolu çalışan ve taşeron olarak çalışan işçiler farklı haklara sahip. Taşeron işçiler bu yüzden kadrolu olarak çalışmak istemektedirler. Kendileriyle aynı işi yapan kişiler ile aynı hakka sahip olmak isterler. 2017 yılında taşeron işçilere kadro verilmiştir. 10 bin işçi kadroya alınmıştır. Bu süre içerisinde kadrosuz çalışan kişilerin sayısı artmıştır. Taşeron işçiler kadroya alınmak için birçok yerden seslerini duyurmaya başlamıştır. Belediye Şirket Çalışanlarına Kadro Varmı 2022Taşerona Kadro Açıklaması Son DakikaKimler Kadroya Alınacak 2022 Belediye Şirket Çalışanlarına Kadro Varmı 2022 Belediye de çalışan şirket işçileri kadro istemektedir. Taşeron işçilerinin 4D kadrosuna alınarak kamu işçisi olarak sayılacağı günleri beklemektedir. 2017 yılında yapılan kadro açıklamasıyla birçok belediye işçisinin yüzü gülmüştür. 5 sene içerisinde birçok belediye işçisi kamu işçisi olarak görev yapmak istemektedir. Birçok yerden seslerini duyurmaya çalışan işçiler için son zamanlarda herhangi açıklama bulunmamaktadır. Siz hangi şirkette ve nerede çalışıyorsunuz ve kadrodan bekletiniz nedir?, Aşağıya yazın… Taşerona Kadro Açıklaması Son Dakika Taşerona Kadro Açıklaması Son Dakika Kamuda görev yapan kişiler kadrolu ve taşeron olmak üzere ayrılmaktadır. Taşeron işçiler kadrolu işçilerle aynı hakka sahip değildirler. Aynı işi yapmalarına rağmen aynı haklara sahip değildirler. Taşeron işçiler kadro alarak aynı haklara sahip olmak istemektedirler. Önceki seneler taşeron işçilere bu hak tanınmıştır. 10 bin taşeron işçisi kadroya alındı. Son zamanlarda ise böyle bir durumunda tekrardan olup olmayacağı ise merak konusu olmaktadır. Taşeron işçiler bu müjdeli haberi beklemekte. Taşeron işçilerin kadroya alınması için herhangi bir açıklama yoktur. İlerleyen zamanlarda bu konunun ele alınacağını düşünmekteyiz. Birçok kişinin merak ettiği kimler kadroya alınacak sorusunun cevabını sizler için derledik. Maalesef taşeron işçiler için açıklama gelmese de sözleşmeli memurların kadroya alınacağı açıklaması yapılmıştır. Sözleşmeli memurların beklediği kadro müjdesi gelmiştir. 500 binden fazla sözleşmeli memur kadroya alınacaktır. 3600 ek gösterge sayesinde hayata geçirilecektir. Sözleşmeli memur olan kişiler için kadro çalışmaları devam etmektedir. Sahibinden Satılık Konteyner Fiyatları Ankara Abonman Kart Fiyatları Belediye Otobüs Fiyatları Belediye Mesajları Nasıl Engellenir Başa dön tuşu Yazan/ Memiş Sarı DİSK Ege Bölge Temsilcisi 2020’nin ilk ayına girdiğimiz bu günlerde KHK kapsamında mağdur edilen işçiler 30 Haziran 2020’ye kadar kalan sürelerinde başta tediye ikramiye olmak üzere koşullarında iyileştirme bekliyor. Özgür toplu sözleşme için gün sayıyorlar. Hükümet merkezi idarede taşeron işçilere tanıdığı kamu işçiliği hakkını yerel yönetimlerdeki işçilere tanımayarak büyük bir ayrımcılığa ve eşitsizliğe yol açtı. Belediyelerdeki taşeron şirket işçilerinin belediye şirketlerine ve merkezi idare kuruluşlarındaki taşeron şirket işçilerinin kadroya geçirilmesinde sergilenen ayrımcı davranış, işçilerin elde edeceği mali ve sosyal haklarda da eşitsizliğe neden olmaktadır. Bu ayrımcılık ve eşitsizliklerden birisi de ilave tediye ödemesinde yani işçiler arasında bilinen adıyla devlet ikramiyesinde yaşanmaktadır. Belediye şirketlerinde çalışan 100 bin işçi ve taşeron şirketlerde çalışan ve belediye şirketlerine geçecek olan yaklaşık 400 bin işçi, bu eşitsizliğin ve ayrımcılığın mağdurları durumundadır. Merkezi yönetimlerde çalışan taşeron şirket işçilerinden kadroya geçişe hak kazananlar, kadrolu işçiliğe geçtikten sonra yılda 52 günlük ücret tutarında ilave tediye ikramiye alabilecek. Ancak ilave tediye merkezi idareye bağlı kurum ve kuruluşlarda, İş Kanunu’na tabi olarak çalışan tüm kamu işçilerine ödenecek; belediyelerde taşeron şirketlerde çalışan işçilere ise ödenmeyecektir. Bilindiği üzere belediyelerin kadrolu işçileri ilave tediye alıyor. Ancak belediye şirketleri 6772 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmediği için belediye şirketlerinde çalışan işçilere ilave tediye ödemesi yapılmamaktadır. Geçtiğimiz yıllarda belediye şirket işçilerinin açtıkları davalarda mahkemeler, belediye şirketlerinde çalışan işçilere de ilave tediye ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay ilk başta önüne gelen davalarda belediye şirket işçilerine ilave tediye ödenmesini onaylarken daha sonra belediye şirketlerini ticari şirket sayarak bu içtihadını değiştirdi. Böylece belediye şirket işçilerinin ilave tediye almasının önü kapanmış oldu. Siyasi iktidarın taşeron şirketten geçiş sürecindeki ayrımcı tutumu ve yargı kararları sonucu bugün 500 bin kamu işçisi ilave tediye ödemelerini alamayacak durumdadır. Kamu işçisi olarak belediye şirketlerinde çalışan ve çalışacak olan işçiler belediyenin kadrolu işçisi olarak görülmediği için bu haktan yoksun bırakılmak istenmektedir. Bu hakkaniyetli bir tutum değildir. Belediye ve mahalli idare şirketlerinde işçi kadrosuna geçirilenler de merkezi idarede çalışan işçiler gibi 52 günlük ilave tediye ödemesinden yararlandırılmalıdır. 6772 sayılı Kanun konusunda Yargıtay içtihadını doğru bulmuyoruz. Bu nedenle hükümetten talebimiz 6772 sayılı Kanun’un 1'inci maddesine belediye şirketlerini de ekleyerek bu ayrımcılığa son vermesidir. Güncelleme Tarihi 09 Ocak 2020, 1722 Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na DİSK bağlı Genel-İş Genel Sendikası üyeleri ekonomik krizi protesto ederek, belediye şirket işçilerine kadro talep etti. Genel İş Sendikası üyeleri Ulus Meydanı’nda ekonomik krizi protesto etti. Grup, “Kadro hakkımız söke söke alırız, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganları attı. Grup adına açıklama yapan Genel İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan, “Ekonomik krizin yükünü çekmeyeceğiz. Ücretler arttırılsın. Belediye şirket işçilerine kadro ve özgür toplu sözleşme hakkı istiyoruz. Haksız yere işten çıkarılan işçiler işlerine geri dönsün.” dedi. Çalışma yaşamının sorunlarına değinen Çalışkan, “İşçilere, emekçilere ilişkin sorunlar dağ gibi büyürken ülkeyi yönetenlerin gündeminde işçiler ve emekçiler yok. Bugüne kadar mevcut sorunlarımıza ve taleplerimize yönelik olumlu iyileştirici hiç bir adım atılmış değil. Zaten sayın Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı 100 günlük eylem planında işçilerle, emeğiyle geçinenlerle ilgili en ufak bir söylem de görememiştik. Ekonominin gidişatı gösteriyor ki bir bütün olarak ülke bir felakete gitmekte ve bu felaketin yükü işçilere ve emekçi halka ödetilmektedir.” diye konuştu. Yeni sistemin sermayeyi güçlendirdiğini belirten Çalışkan, şunları söyledi “Yeni sistemde sermaye daha da kuvvetlendirilirken emek biraz daha değersizleştirilmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın dönüştürülmesi bunun bir göstergesidir. Bakanlığın adı “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı” olarak değiştirildi. Bu sadece iki bakanlığın birleştirilmesi olayı değildir. Yaşamdaki değerleri yaratan emeği yok saymaktır. Görev ve kapsamı bakımından milyonları ilgilendiren bir bakanlığın tek başına en önemli bakanlık olması gerekirken tersi olmuştur. Böylelikle siyasi iktidarın, çalışma yaşamına, emeğe, işsizliğe, iş cinayetlerine önem vermediği ve bu konularda düşünce ve eylem planlarının da olmadığını net bir biçimde ortaya koymuştur. Söyledik yine söylüyoruz; ekonomik krizin temel nedeni piyasa ekonomisidir, tüketim üzerine kurulu sermaye düzenidir. Krizlerden etkilenmemek için yapılması gereken istihdam sağlayan üretim ekonomisidir. Uygulanan ekonomik politikalar sonucunda bugün İşsizlik 6 milyonu aştı ve çok büyük bir sosyal ve toplumsal sorun haline geldi. Artık her evde bir kaç işsiz var. Genç işsizliği artıyor, üniversite mezunu işsizlerin sayısı artıyor, kadın işsizler alabildiğine yüksek boyutta geldi.” ENFLASYONU HATIRLATTI Enflasyonun son 15 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu hatırlatan Çalışkan, “Bugün temel tüketim maddelerinin fiyatı iki katına kadar çıktı. Faturalarımız her geçen gün kabarmaya başladı; doğalgaza, elektriğe, suya yüksek zamlar yapıldı. Artık emeğiyle geçinenlerin aldığı ücret; faturalara, kiraya zor yetmekte ve temel ihtiyaçlarını neredeyse karşılamayacak düzeydedir. Siyasi iktidarın biz işçilere ve emekçilere bakış açısı taşeron şirket işçilerine yönelik çıkarılan eşitsiz ve ayrımcı olarak düzenlenen 696 sayılı KHK ile ortaya konmuştu. Biz alanlara çıkarak kadro düzenlemesi KHK ile yapılamaz dedik ama ne yazık ki kadro düzenlemesi işçilerden, sendikalardan ve meclisten kaçırılarak yapıldı. Taşeron şirketlerden belediye şirketlerine geçişleri yapılan 500 bin işçiye hakkettikleri kadro verilmeyerek haksızlık yapıldı. Belediyelerdeki taşeron şirket işçilerini belediye şirketi işçiliğine mahkum etmek adaletsiz, haksız ve ayrımcı bir uygulamadır.” değerlendirmesinde bulundu. Çalışkan yetkililere şu soruları yöneltti “Merkezi idarede taşeron şirketlerde çalışan işçiler kamu hizmetlerinde çalıştıkları için kadroya alınmışlarsa yerel yönetimlerde çalışan işçiler hangi nitelikte hizmetlerde çalışıyorlar ki hala kadro dışında bırakılıyorlar? Yerel yönetim hizmetleri kamu hizmeti değil midir? Ne yaptılar?” Çalışkan işçilerin haklarının gasp edildiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü “İşçilerin hakkettiği kadroyu vermedikleri gibi, geçişi yapılan tüm işçilerin özgür toplu sözleşme yapma haklarını da gasp ettiler. İdarelere ve şirketlere geçişi yapılan taşeron şirket işçilerinin özgür toplu sözleşme hakları 2020’ye kadar askıya alındı. Yüksek Hakem Kurulu’nun YHK belirlediği komik artışlarla işçiler 2020 ye kadar açlık ve sefalete mahkum edildiler. YHK tarafından ilan edilen ve 1 Ocak 2018- 30 Haziran 2020 arası dönemde 6’şar aylık dönemler için ilan edilen çıplak ücretlere yüzde 4 oranında yapılan artışlar, yüzde 20’ ye yaklaşan yüksek enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında işçileri ve ailelerini açmaza sürüklemiştir. Yüksek enflasyonun ve TL’nin yaşadığı tarihi değer kaybının da tetiklediği hayat pahalılığı karşısında işçi ücretleri mum gibi erimiş, işçilerin reel ücretlerinde erime yüzde 20’lere dayanmıştır. Kamuya geçiş yapan yaklaşık 1 milyon işçi ile birlikte, tüm işçilerin ücretlerine ek zam yapılmalı, geçiş yapan işçilerle ilgili sınırlandırmalar ortadan kaldırılmalı ve özgür toplu sözleşme yapabilme hakları sağlanmalıdır. Bugün belediye şirketlerinde çalışan işçiler ilave tediye ödemelerini dahi alamamaktadır. Bu adaletli, hakkaniyetli bir tutum değildir. Belediye şirket işçileri de 52 günlük ilave tediye ödemesinden yararlanmalıdır. Birileri bu haksızlıklara övgüler dizebilir. Ama biz bu yapılanlara haksızlık ve adaletsizliktir diyoruz ve giderilmesini talep ediyoruz.” “MÜCADELEMİZ SÜRECEK” Çalışkan konuyla ilgili mücadelelerini sürdüreceklerini ifade ederek, “Gerek önceden belediye şirketlerinde çalışan, gerek taşerondan belediye şirketlerine geçirilen bütün işçilerin hakkettiği kadroyu alana kadar mücadelemizi ısrarla ve inatla sürdüreceğiz. Uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz bir konuda OHAL döneminde gerçekleşen haksız ve hukuksuz işten çıkarmalardır. Bugüne kadar bir yandan emek mücadelesini sonuna kadar sürdürürken bir yandan da ülkenin geleceği için demokrasi, adalet ve hukuk talep ettik. Çünkü demokrasilerde hukuksuzluğa yer olmaz. Buradan bu ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz; binlerce işçiyi ihraç ettiniz ve aileleriyle birlikte açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkum ettiniz. Hakkında herhangi bir soruşturma açılmamış, bir mahkeme kararı olmayan 3000’ e yakın üyemizi aileleriyle birlikte mağdur ettiniz. OHAL itiraz komisyonunun oyalayan ve sonuç üretmeyen çalışması yerine bir an önce hukuksuzca ihraç edilen üyelerimizin işe iade edilmesini, mağduriyetlerinin sona erdirilmesini talep ediyoruz. Haklarımız için emeğimiz için demokrasi mücadelesinden de asla ödün vermeyeceğiz.” diye konuştu. Hükümetin kadro vaadine belediye çalışanlarının dâhil edilmemesine belediye çalışanı DİSK üyeleri Cumhuriyet Meydanı’nda tepki gösterdi. Belediye hizmetlerinde çalışan işçilerin kadro beklentisinin boşa çıkarıldığını belirten DİSK Genel İş Sendikası Başkanı Remzi Çalışkan, Belediye hizmetlerinde çalışan yaklaşık 500 bin işçi, kamu istihdamının güvencesi dışına atılarak yine güvencesizliğe ve belirsiz çalışma koşulları ile belirsiz bir geleceğe mahkûm edildi’ dedi Ali Budak- Tüm taşeron işçilere ayrım yapmadan kadro verilmesi talebiyle DİSK’e üye belediye işçileri eylem yaptı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki eyleme İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, bazı ilçe belediye başkanları da katılarak işçilere destek verdi. Binlerce sendikalı işçinin katıldığı eylemde Kurtuluş yok tek başına. Ya hep beraber, ya hiçbirimiz!’, İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız’, Kadro bizim de hakkımız’ sloganları atıldı. 500 bin işçinin kadro beklentisi boşa çıktı 5 Aralık 2017 Salı günü hükümet yetkilileri tarafından taşeron şirket işçilerine müjde olarak verilen kadro açıklamasındaki bazı belirsizlikler sürerken bazı konular da iyice açıklığa kavuşmuştur’ diyen DİSK’e bağlı Genel İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, Öncelikle ifade edelim ki bu açıklamalardan önce yüz binlerce taşeron şirket işçisini ilgilendiren bir konunun doğrudan muhatapları olan sendikalarla müzakere edilerek alacak adımların olgunlaştırılması gerekirdi. Ancak böyle bir süreç işlememiş ve taşeron işçilerin yıllardır süren kadro beklentisi günlük siyasete konu edilmiştir. Belediye hizmetlerinde çalışan işçilerin kadro beklentisi boşa çıkarıldı. Belediye hizmetlerinde çalışan yaklaşık 500 bin işçi kamu istihdamının güvencesi dışına atılarak yine güvencesizliğe ve belirsiz çalışma koşulları ile belirsiz bir geleceğe mahkum edildi’ dedi. Anayasa ihlal ediliyor İşçilerin belediyelerdeki işverenlerinin insafına bırakıldığına vurgu yapan Çalışkan, şöyle devam etti Açıklamalar dikkatle incelendiğinde sadece merkezi idarelerde işçilere kadro verileceği; belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kadrosuz bırakıldığı; kamu iktisadi teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçilerin ise düzenlemede kendilerine hiç yer bulamadıkları anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasanın eşitlik ilkesi de göz ardı edilmiş olacaktır. Hükümet’ten başlıca talebimiz kadro konusunda sergilenen ayrımcı anlayışı terk ederek merkez-yerel demeden kamuyu bütün olarak ele alması ve belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçileri ile belediye iktisadi teşekkülü işçilerine de güvenceli kamu kadrolarını şeffaf yürütülmeli! Merkezi yönetim kurumlarındaki taşeron şirket işçileri 657/4-d kapsamına alınma sürecinin şeffaf yürütülmesi gerektiğine de vurgu yapan Çalışkan Merkezi yönetim kurumlarına alınacak işçilerin şu anda çalıştıkları şirketlerin; hizmet verilen kurumlar ile işçilerin isimlerinin yayımlanmasını ve kaç işçinin bu işlemden yararlanacağını bilmek kamuoyunun temel beklentisidir. Bunun için işçi konfederasyonları temsilcilerinin değerlendirme ve kadroya alınma sürecine dahil edilmesiyle kadro işlemleri konusunda toplumsal mutabakat sağlanması mümkün kılınacaktır. Kadro işlemleri için komisyon kurulmasını talep ediyoruz. Bu yapılmazsa bize kamudaki taşeron işçiler arasında neden ayrım yapıldığını sorgulamak kalır’ diye konuştu. DİSK/Genel-İş Genel Yönetim Kurulu’nun taşeron şirket işçilerine kadro verilmesi konusunda Hükümet adına yapılan açıklamalarla ilgili görüşleridir. Hükümet adına yapılan açıklamalar, Hükümet’in ilan ettiği rakamlara göre 400 bin işçiyi kadrosuz ve güvencesiz bırakmıştır. Yine bu açıklamalar dikkatle incelendiğinde sadece merkezi idare, belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kapsama alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre kamu iktisadi teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçilerin de kadro düzenlemesinde kapsam dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasanın eşitlik ilkesi göz ardı edilmiş olacaktır. 5 Aralık 2017 Salı günü önce Sayın Cumhurbaşkanı ve sonrasında Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından yapılan açıklamaları dikkatle izledik ve anlamaya çalıştık. Öncelikle ifade edelim ki bu açıklamalardan önce yüzbinlerce taşeron şirket işçisini ilgilendiren bir konunun doğrudan muhatapları olan sendikalarla müzakere yapılarak atılacak adımların olgunlaştırılması gerekirdi. Yapılan açıklamalardan bu konunun 12 maddede ele alınarak bir yasa tasarısı olarak TBMM’ye gönderileceğini anlıyoruz. Ayrıntılarını bilmeden sadece yapılan açıklamalara göre durumu şöyle değerlendiriyoruz Kadro işlemleri için komisyon kurulmasını talep ediyoruz. Merkezi yönetim kurumlarındaki taşeron şirket işçileri 657/4-d kapsamında süresi belirsiz hizmet akdiyle kamuda istihdam edileceklerdir. Ancak Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’nın açıklamalarına göre kamuda çalışmak isteyen işçi başvuru yapacak; başvurular değerlendirilecek ve “basit” bir sınav yapılacaktır. Hükümet adına yapılan açıklamalarda 450 bin taşeron şirket işçisinin bu kapsamda olduğu ifade edilmektedir. Bu konuda sürecin açık ve şeffaf yöntemlerle yapılmasını; merkezi yönetim kurumlarına alınacak işçilerin şu anda çalıştıkları şirketler; hizmet verilen kurumlar ile işçilerin isimleri de yayımlanarak tam olarak işçi sayısı da bilinerek işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için işçi konfederasyonları temsilcilerinin değerlendirme ve kadroya alınma sürecine dahil edilerek kadro işlemleri konusunda toplumsal mutabakat sağlanması mümkün kılınacaktır. Bu konuda bir komisyon kurulmasını talep ediyoruz. Belediye hizmetlerinde çalışan işçilerin kadro beklentisi boşa çıkarılmıştır. Önce belediye şirketleriyle esas olarak da 2004 yılından başlayarak başta 5393 sayılı Belediye Kanunu olmak üzere yerel yönetim yasalarıyla güvenceli kamu istihdamının dışına çıkarılan belediye hizmetlerinde çalışan yüzbinlerce işçinin kadro beklentisi yapılan açıklamalarla boşa çıkarılmıştır. Yapılan açıklamalara göre belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçilerine kadro değil belediye işverenlerinin insafına göre belediye şirketlerinde istihdam kapısı aralanmaktadır. Oysa AKP öncesi dönemde belediyeler kamu ihale mevzuatına tabi olmadan belediye şirketleri yoluyla ihtiyaç duydukları personeli istihdam edebiliyorlardı. AKP Hükümetleri hem şirket kurmayı imkansızlaştırarak hem de kamu ihale mevzuatı silahıyla belediye istihdamını taşeron şirket istihdamına dönüştürdü. Şimdi yapılan iş AKP döneminin başına dönüşten başka bir anlam ifade etmemekte; işçilerin güvenceli kamu istihdamı hakları ortadan kaldırılmıştır. Sendikamızın talebi başından beri Belediye Kanunu’ndaki norm kadro uygulamasının değiştirilerek norm kadro kurma ve uygulama yetkisinin belediye meclislerine terk edilmesi; belediyelerin asli hizmetlerinde hizmet alımının yasaklanması; belediye iktisadi teşekkülleri BİT olarak tanımlanan belediye şirketlerinde çalışanlar da dahil olmak üzere taşeron şirketlerde çalışan işçilerin 657/4-d kapsamında istihdam edilmeleri yönünde olmuştur. Hükümet adına yapılan açıklamalar, Hükümet’in ilan ettiği rakamlara göre 400 bin işçiyi kadrosuz ve güvencesiz bırakmıştır. Yine bu açıklamalar dikkatle incelendiğinde sadece merkezi idare, belediye ve il özel idarelerinde çalışan işçilerin kapsama alındığı anlaşılmaktadır. Buna göre kamu iktisadi teşekküllerinde çalıştırılan taşeron işçilerin de kadro düzenlemesinde kapsam dışında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Düzenleme bu şekilde yasalaşırsa Anayasanın eşitlik ilkesi göz ardı edilmiş olacaktır. Yapılacak düzenlemenin bu eksiklikler giderilerek değiştirilmesi talebimizi bugünden başlayarak yeniden dile getiriyoruz. Hükümet tarafından yapılan açıklamalar çerçevesinde belediyelerce yapılacak bütün işlemlerinde işçi sendikalarının içinde olacağı komisyonların yetkisinde yapılmasını talep ediyoruz. Diğer yandan ilave tediye ödemesine yerel mahkeme kararlarıyla hak kazanan ancak Yargıtay ilgili dairelerinin aksi yönde kararlarıyla bu haktan mahrum kalan belediye iktisadi teşekkülleri işçilerine bu hakkın yasayla tanınması temel beklentimizdir. Bu değerlendirmelerimiz temelinde Hükümet’ten başlıca talebimiz kadro konusunda sergilenen ayrımcı anlayışı terk ederek kamuyu bütün olarak ele alması ve belediye hizmetlerinde çalışan taşeron şirket işçileri ile BİT işçilerine de güvenceli kamu kadrolarını açmasıdır. Bu yapılmazsa bize kamudaki taşeron işçiler arasında neden ayrım yapıldığını sorgulamak kalır.

belediye şirket işçilerine kadro son dakika 2020