🦙 7 Iklim 7 Bölge Iç Anadolu

İçAnadolu bölgesi, Güneydoğu Anadolu bölgesi ve Trakya'nın iç kısımlarında görülür. Karasal iklimin bitki örtüsü bozkırdır. Karasal iklim deniz etkisinden uzak yerlerde etkili olan bir iklim çeşididir. Bu nedenle de bu iklimin yaşandığı bölgelerde kış İÇANADOLU BÖLGESİ İç Anadolu Bölgesi, ülkemizin ortasında yer alır. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Akdeniz, batıda Ege, doğuda Doğu Anadolu bölgeleriyle çevrilidir. Doğu Anadolu'dan sonra en büyük bölgemizdir. İKLİMİ Bölgede Karadeniz Ödül 7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Proje Yarışması (İç Anadolu Bölgesi) Proje Açıklama Raporu. SORUN ''Geçmişin belleği ve kimliğini dikkate alarak kentleri algılamak, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşuludur. Geleneksel Türk İçAnadolu bölgesi için Sonbahar dön eminde 20 adet artma eğilimi belirlemiştir. Ekim ayında incelenen 7 i stasyonda d a artış belirlenmiştir. [32] Ankara ve Niğde istas yonlarında GüneydoğuAnadolu Bölgesi, Türkiye'nin yedi coğrafi bölgesinden biridir.Güneydoğu Torosların güneyinden Suriye sınırına kadar olan yerleri kaplar. Bölgede etli ve baharatlı yiyeceklere sahip olan zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bölgenin kuzey kesiminde Toros dağ sırasının güney yamaçları ile birlikte ikinci bir kıvrımlı dağ kuşağı uzanır. Bölgenin İçAnadolu Bölgesi İklimi. İç Anadolu Bölgesine hakim olan iklim tipi Karasal olarak adlandırılır. Karasal iklimin özellikleri şu şekildedir. Kış mevsimi bölgenin doğu kısmında daha fazla olmak üzere soğuktur. Yaz ayları biraz sıcaktır. Ocak ayı en soğuk olan dönem iken en sıcak ay Temmuz'dur. BÖLÜM9İç Anadolu Bölgesi Nüfus ve Yerleşme. İç Anadolu Bölgesi toplam nüfusu 2018 yılı nüfus sayımına göre 12 Milyon 895 Bin 988 kişidir ve Türkiye nüfusunun %15,9'unu oluşturur. Türkiye’nin en kalabalık 2. bölgedir. Kayseri, Ankara, Eskişehir ve Derebucak Batı Toroslar ın Gembos Polye Havzası içerisinde ve Akdeniz iklimi ile İç Anadolu iklimi arasında geçiş alanı içerisinde yer alan küçük bir ilçedir. Derebucak; Akdeniz ve İç Anadolu Bölgesi iklimlerinin geçiş bölgesinde yer alır. İçAnadolu Bölgesi Anadolu’nun ortasında bulunan bir çanak şeklindedir. Konumundan dolayı Orta Anadolu da denir. Hayvancılık: Karasal iklim ve bozkır bitki örtüsünün hakim olduğu bölgede küçükbaş hayvancılık yaygındır. Ankara ve çevresinde tiftik keçisi, Kayseri, Sivas, Karaman, Konya dolaylarında ise karaman Yetiştiğiiklim bölgelerinde kış sıcaklığı 5 ile 6 derece arasındayken, yaz sıcaklığı ise 20 ile 25 derece arasında değişmektedir. 0 ile 500 metre yükseklikler arasında yetişir. Şeker pancarı Türkiye'de en çok İç Anadolu Bölgesi'nde üretilmektedir. Yetiştirildiği diğer bölgeler ise: İç Batı Anadolu, Orta İzmir Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak’tan oluşan bölgede iklim değişikliğinin su – toprak ve ekosistem üzerine etkisini gösterdiği ancak tarım sektörü üzerine en önemli etkisinin kuraklık olarak ortaya çıktığı ve kuraklığın tüm sektörde olumsuz etkileri bulunduğu raporlanmıştır. EgeBölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine bağlı olarak beşeri ve ekonomik yönden farklı olan iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Ege Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümüdür. Yer şekillerinin oluşmasında 3. zaman sonları ile 4. zaman başlarındaki tektonik hareketler belirleyici olmuştur. Dağlar : Bölgenin Q4jO. eğitim öğretim ile ilgili belgeler > konu anlatımlı dersler > coğrafya dersi ile ilgili konu anlatımlar İÇ ANADOLU BÖLGESİ’NİN İKLİMİ VE İÇ ANADOLU BÖLGESİ’NİN BİTKİ ÖRTÜSÜ COĞRAFYA KONU ANLATIMI Bölgenin çevresi yüksek dağlarla çevrili olduğundan, denizlerin nemli ılıman havası bölgeye sokulamaz. Bu nedenle bölgede, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı karasal iklim hakimdir. Bölgede, doğuya doğru gidildikçe yüksekliğin artmasına bağlı olarak karasallık derecesi artar ve kış sıcaklıkları çok düşük değerlere ulaşır. İç Anadolu, ülkemizin en az yağış alan bölgesidir. Ortalama yağış 400 mm civarındadır. Bölge, en fazla yağışı ilkbahar aylarında sağanak halinde alır. En kurak mevsim yazdır. Yazların kurak olması ve yaz kuraklığının erken başlaması sebze türü bitkiler üzerinde olumsuz etki yapar. Bölgenin ve ülkemizin en az yağışlı yeri Tuz Gölü çevresidir 320 mm. Yağışların azlığı bölgenin deniz etkisine kapalı olmasından kaynaklanmaktadır. Denizden gelen nemli hava kütlesi, nemini, dağların denize bakan bilgi yamaçlarında yağış halinde bırakır. İç Anadolu Bölgesi'ne doğru eserken artık kurudur. Bölgede görülen yağışlar konveksiyonel ve cephesel kökenlidir. Kırkikindi adı da verilen konveksiyonel yağışlar İlkbaharda yaygındır. Bölgenin tabii bitki örtüsü bozkırdır. Bozkır, ilkbahar yağmurlarıyla yeşeren, birkaç ay yeşil kalan, yaz sıcaklığı ile sararan ot topluluğudur. İç Anadolu Bölgesi ülkemiz ormanlarının %7 sini kaplayarak bölgeler arasında 6. sırada yer alır. Ovaları şunlardır Kayseri, Konya, Ereğli, Aksaray, Sakarya, Eskişehir, Ankara, Develi, Nevşehir, Kırşehir, Sivas. “COĞRAFYA DERSİ İLE İLGİLİ KONU ANLATIMLAR” SAYFASINA GERİ DÖNMEK İÇİN >>>TIKLAYIN>>TIKLAYIN>>TIKLAYINYazan Deniz AKBAS ->Yorumu ben aslinda poster ariyorum yani bu sitedeki yazilari aramiyorum ama bu da çok güzel ama bunu yazamam çünkü poster olmasi lazim lütfen bana poster verebilirmisiniz yani bulabilirmisiniz. >>>YORUM YAZ<<< Türkiye’nin 7 bölgesinin iklim değişikliğinden etkilenme düzeyi farklılıklar gösterse de etkilenmeyen ürün ve bölge yok. Tarım, su ve gıdanın iklim değişikliğinden nasıl etkilendiğini dünkü yazıda ayrıntılı olarak yazdık. Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün “İklim Değişikliği ve Tarım Değerlendirme Raporu” bölgesel bazda da önemli bilgiler içeriyor. İklim değişikliğinin Türkiye’nin 7 coğrafi bölgedeki etkileri özetle şöyle Akdeniz’de biyoçeşitlilik azalıyor Adana, Antalya, Burdur, Mersin, Isparta, Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş illerini kapsayan bölgede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri, buğday, pirinç, pamuk, turunçgiller, muz, haşhaş, şekerpancarı, zeytin, üzüm, soya fasulyesi, mısır ve yer fıstığıdır. Seracılığın da en yaygın olduğu bölgedir. Akdeniz Bölgesi’nde hayvancılık fazla gelişmemiştir. İklim değişikliği hastalık ve zararlı popülasyonlarında artışlara neden olmakta bu da tarım sektörünü olumsuz etkilemektedir. Aşırı sıcaklık, kuraklık ve beklenmeyen hava olayları nedeniyle oluşan afetlerle biyoçeşitlilik azalmakta, verim kayıpları yaşanmakta, ekim-dikim ve hasat zamanında değişiklikler meydana gelmektedir. Yaşanan iklim değişikliği ile ürün kayıpları meydana gelmekte, bu da üretim maliyetlerinin artmasına sebep olmaktadır. Dolayısıyla, tarımsal üretimin azalması ürün fiyatlarının artmasına, tüketicilerin daha fazla fiyat ödemesine, ithal edilen ürün çeşidinin artmasına, ihracatın ise azalmasına sebep olabilmektedir. İklim değişikliği nedeniyle meydana gelen beklenmeyen hava olayları beraberinde aşırı yağışları da getirdiğinde oluşan sel, dere yataklarında ve vadilerde yapılan hayvancılık ve seracılık faaliyetlerini de olumsuz etkilemektedir. İç Anadolu’da kuraklık artarken, su kaynakları azalıyor Ülkemizin en az yağış alan bölgesidir. Bölge ekonomisinin temeli tarıma ve hayvancılığa dayanır. Tarım ürünleri içinde tahıllar başta gelir. Türkiye genelinde tahıla ayrılan toprakların yarıya yakını bu bölgededir. Bölgenin sulanabilen bölümlerinde şeker pancarı tarımı yapılır. Buğday, şeker pancarı ve elmanın en fazla üretildiği bölgedir. Bölgede küçükbaş hayvancılık ön plandadır. Ankara, Eskişehir, Çankırı, Kayseri, Niğde, Nevşehir, Sivas, Kırıkkale, Kırşehir, Konya, Karaman, Kayseri, Yozgat’ı içine alan bölgede iklim değişikliği doğal afetlerdeki artış ile tarım sektörünü olumsuz yönde etkilemektedir. Daha sıcak ve az yağışlı iklim koşulları, kuraklık şiddetinde artış, vejetasyon döneminde yağışlarda azalmalar görülmektedir. Yağışlardaki düzensizlik yeraltı ve yerüstü su kaynaklarında da önemli bir azalmaya neden olmuştur. Su kaynaklarının azalmasına ters bir orantı ile sulanabilir tarım alanları büyümektedir. Konvansiyonel tarım ve poli-kültür üretim nedeniyle su ve toprak kalitesi gün geçtikçe bozulmaktadır. Zararlılarda ve hastalıklarda artış, gübreleme ve ilaçlama sorunları, hayvansal üretimde yem temininde güçlükler, mera alanlarının mera vasfını yitirmesi gibi sorunlar nedeniyle gün geçtikçe güvenilir gıdaya ulaşım azalmaktadır. Ekolojiye uygun olmayan tarımsal faaliyetler mısır, yonca, şeker pancarı, havuç, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği vb. ile birlikte doğal kaynak kullanımı, kimyasal gübre ve pestisit kullanımı, yoğun toprak işleme faaliyetleri ve fosil yakıt kullanımının artması iklim değişikliğini tetikleyen faaliyetler olarak değerlendirilmektedir. Marmara’da tarımın yanı sıra deniz canlıları da tehdit altında Türkiye’de bölge yüz ölçümüne göre, ekili-dikili alanın en fazla olduğu bölge Marmara Bölgesi’dir. Bölgede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri zeytin, pamuk, tütün, ayçiçeği, şeker pancarı, buğday, pirinç ve mısırdır. Bölgede meyvecilik çok gelişmiştir. Özellikle Bursa çevresinde çilek, elma, armut, kiraz, şeftali ve kestane üretimi oldukça fazladır. Bölgede hayvancılık büyük ölçeklidir. İstanbul, Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale, Kocaeli, Yalova, Sakarya, Bilecik, Bursa, Balıkesir’i kapsayan bölgede, iklim değişikliği bölge genelinde; ekim, hasat-harman, toprak işleme, gübreleme, sulama suyunun temininde rastlanan olumsuzluklar; hasat zamanında kaymalar-değişiklikler, hastalık ve zararlı kompozisyonu ile fizyolojik strese bağlı problemlerde ve ürün kalitesinde azalış olarak kendini göstermektedir. Sıcaklık; deniz ve doğal göllerin su sıcaklığında artışa sebep olmakta bu durumda deniz canlılarının yaşamını olumsuz etkilemektedir. Yine bölge genelindeki illerde iklim değişikliği yağış rejimini olumsuz etkileyerek; tarımsal üretimi ve toprakları olumsuz etkilemektedir. Donlar ve aşırı ısınmalar bitki gelişimini olumsuz etkilemektedir. Bu durum özellikle bölgedeki ayçiçeği ve çeltik üretimini olumsuz olarak etkilemiştir. Ege’de kuraklık su kısıtlamasını zorunlu kılıyor Yetiştirilen ürünler zeytin, üzüm, haşhaş, tütün, incir, pamuk, patates, turunçgiller, sebze, susam, buğday, arpa, şeker pancarıdır. Büyük kentler çevresinde İzmir-Manisa-Denizli kümes hayvancılığı, Muğla, Aydın, İzmir, Manisa çevresinde arıcılık, kıyılarda balıkçılık Bodrum-Marmaris kıyılarında sünger avcılığı yapılır, Menteşe yöresinde kıl keçisi yetiştiriciliği gelişmiştir. Ayrıca büyük kentler çevresinde büyük baş hayvancılık, iç kesimlerde de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir İzmir, Manisa, Aydın, Denizli, Muğla, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak’tan oluşan bölgede iklim değişikliğinin su – toprak ve ekosistem üzerine etkisini gösterdiği ancak tarım sektörü üzerine en önemli etkisinin kuraklık olarak ortaya çıktığı ve kuraklığın tüm sektörde olumsuz etkileri bulunduğu raporlanmıştır. Söz konusu etkinin su kısıtına gidilmesi sonucunu doğurduğu ve gerek depolamaların gerekse basınçlı sulama şebekesinin alansal olarak yetersizliğinden dolayı rekolte düşüklüğü, az su alan ürünlerin hastalıklara karşı çok güçlü olmadığı için hastalık ve zararlılara açık hale gelmesi, mevsimlerde meydana gelen değişmeler sonucu gece gündüz sıcaklık farkının yükselmesi sonucu tarımsal ve yaşamsal alanların olumsuz etkilenmesini ortaya çıkartmıştır. İklim değişikliği Doğu Anadolu’da göçü tetikliyor Doğu Anadolu Bölgesi yüzölçümünün yüzde10’unda ancak tarım yapılabilir. Yer şekilleri ve iklimin olumsuz etkisinden dolayı tarımsal faaliyet gelişmemiştir. Erzurum, Kars Bölümü’nde yaz yağışları ile oluşan çayırların geniş alan kaplaması büyükbaş hayvancılığın gelişmesini sağlamıştır. Ağrı, Ardahan, Bitlis, Bingöl, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Şırnak, Tunceli, Van’ı içine alan bölgede yıllar içerisinde gittikçe artan sıcaklıkla günümüze kadar takip edilen ekim-dikim ve hasat tarihleri değişmekte, bu değişimin sonucu olarak bitkilerin fenolojik gelişimlerinde farklılıklar gözlenmeye başlamıştır. Çiçeklenme, meyve ve dane oluşumlarındaki etkilenmeler verim kayıplarında yıllar içerisinde gittikçe artışlar olarak kendisini göstermektedir. Bu değişimlerin sonucu olarak değişen flora arıcılık faaliyetlerini ciddi anlamda etkilemektedir. Kuraklıkla birlikte mera alanlarındaki otların gelişimi azalmış, otların erken kuruması ile hayvancılık olumsuz olarak etkilenmeye başlamıştır. Kaba yem ve saman teminine daha fazla ihtiyaç duyulmaya başlanmıştır. Bölgenin ana geçim kaynaklarından olan hayvancılıkta gübre yönetiminde aksaklıklar yaşanmaktadır. Yağış rejiminin değişmesi, kuraklık ve bilinçsiz veya vahşi sulama yöntemlerinin kullanılmasıyla su kaynaklarına erişimde sıkıntılar yaşanmaya, toprak yapısında tuzluluk, çoraklaşma gibi sorunlar baş göstermeye başlamıştır. Tarımsal alanları kısıtlı, sanayi işyerleri yetersiz olan bölge halkının artan nüfusu içinde işsiz kalan kesimi, ülkenin ekonomi olanakları daha gelişmiş olan yörelerine göç etmek zorunda kalmaktadır. Güneydoğu Anadolu, kuraklıktan en çok etkilenen bölge Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak’ı kapsayan Güneydoğu Anadolu’nun ekonomisi Gaziantep dışında tarım ve hayvancılığa dayanır. Geniş düzlüklerin olması bölgede tarım için büyük bir avantaj iken, yaz kuraklığının şiddetli olması üretimi olumsuz etkiliyor. Bölgenin dünyada en bilinen tarım ürünü antepfıstığıdır. Bölgede don, yüksek sıcaklık, ani yağış görülme sıklıkları artmaktadır. Kuraklık, düzensiz yağış ve ayrıca yağış rejiminin de değişmesi ile ürün gelişim, ekim-dikim ve hasat tarihlerindeki değişimlerle verim yıl geçtikçe düşmektedir. Bitkisel üretimde yaşanan hastalık ve zararlı profilinde, görülme sıklığında değişiklikler ve artışlar yaşanmaktadır. Buna bağlı olarak da kullanılan ilaç miktarı artmaktadır. Yeraltı suyunun aşırı ve bilinçsizce kullanılmakta, izinsiz açılan kuyular için caydırıcı yaptırımlar bulunmamaktadır. Gübre ve ilaç kullanımdaki artış toprak ve su kirliliğinin artmasına neden olmaktadır. Tarımsal atıkların geri dönüştürülememesiyle birlikte bu atıkların su kaynaklarını ve toprağı kirletmesi engellenememektedir. HES barajlarındaki suyun tarımsal sulamada kullanımında sorunlar yaşanmaktadır. Sıcaklık artışının hayvanlar üzerinde yarattığı stres nedeniyle hayvancılık ciddi oranda etkilenmeye başlamıştır. Kuraklıktan etkilenen mera alanları, düşen ot verimiyle kaba yem ve saman açığı ortaya çıkmıştır. Karadeniz’de hamsi için büyük tehdit Fındık, çay, tütün, mısır, elma, şeker pancarı, keten-kenevir, turunçgiller, kivi bölgede yetişen başlıca tarım ürünleridir. Hayvancılık faaliyeti de bölge ekonomisi için önemlidir. Artvin, Rize, Bayburt, Trabzon, Gümüşhane, Giresun, Ordu, Tokat, Amasya, Samsun, Sinop, Çorum, Kastamonu, Bartın Karabük, Zonguldak, Düzce, Bolu gibi çok sayıda ili kapsayan Karadeniz’de kuraklık ve sıcaklık artışlarıyla kendini hissettirmektedir. Bölge genelindeki illerde, iklim değişikliği etkilerine bağlı yağış rejimindeki değişikliklerin sel olaylarını ve buna bağlı toprak erozyonunu artırdığı görülmektedir. Aşırı hava olayları ve yağış rejiminin değişikliği sonucu meydana gelen doğal felaketler, yamaçlarda ve akarsu yataklarının kenarında ve/veya eski yatakların üzerinde yerleşim kuran, tarım yapan insanların yaşamını doğrudan tehdit etmekle ve zarar vermekle kalmayıp bu sektörlerde istihdam edilen insanlar ve ailelerinin geçim kaynaklarını kaybetmesiyle göç etmek zorunluluğunu doğurabilmektedir. Deniz suyu sıcaklık ortalamalarının artması sonucu denizlerde istilacı türlerin ve deniz ekosisteminde kaymaların gözlemlenmesi, bölge için önemli bir geçim kaynağı olan balıkçılığı olumsuz yönde etkilemektedir. İklim değişikliği, çay, fındık, hububat ve yem bitkilerinde olduğu gibi arıcılıkta bal verimini, meralarda ot verimini düşürmüş buda hayvanların et ve süt verimini olumsuz etkilemiştir. Deniz suyu sıcaklığının ortalamaların üzerine çıkmasıyla avlanılan hamsi miktarında düşüşler yaşanmaktadır.” YARIN İklim değişikliği için kısa ve uzun vadede neler yapılacak? İç Anadolu Bölgesi Türkiye’nin yedi bölgesinden birisidir. İç Anadolu Bölgesinin iklim koşulları ve bulunduğu coğrafi konum aynı zamanda bölgenin bulunduğu coğrafi konum bölgenin kültürel özellikleri konusunda büyük etki etmektedir. Bu yazımızda İç Anadolu Bölgesinin kültürel özellikleri kısaca konusunda sizler için derlediğimiz bilgileri sizlere aktaracağız. Türkiye’nin orta bölümünde bulunan bölge İç Anadolu Bölgesidir. Bölgede bulunan Ankara ili aynı zamanda ülkemizin başkentidir. Başkentimiz Anlara ili ise Ankara keçisi ile ün yapmış bir şehirdir. Tarım, turizm, yer altı kaynakları ve endüstriyel açıdan büyük bir zenginliğe sahip olan İç Anadolu Bölgesinde aynı zamanda bir çok tarihi mekan yer almaktadır. İç Anadolu Bölgesinin Tarihi Eserleri; Konya Mevlana Müzesi, Konya Kalesi, Akşehir Nasreddin Hoca Türbesi, Karatay Medresesi, Ankara Anıtkabir, Ürgüp ve Nevşehir’deki Peri Bacaları, Ihlara Vadisi, Derin Kuyu, Çankaya Atatürk Köşkü, Etnografya ve Anadolu Medeniyetleir Müzesi, Tarih Gordion polatlı şehir kalıntıları bölgenin en önemli tatiri mekanları olmakla birlikte aynı zamanda İç Anadolu Bölgesinin özellikle Sivas ilinde OSmanlı Devlet ve Selçuklu Devletinden kalma tarihi eserler de yer almaktadır. İç Anadolu Bölgesi Halk Oyunları; Bölgede yaşayan halk özellikle bölgenin geleneksel oyunları olan harman dalı ve halay oynamaktadır. İç Anadolu Bölgesi Yemekleri; Ankara tavası, çiğ börek, Kayseri mantısı ve Kayseri sucuğu bölgenin en önemli yöresel yemekleridir. İç Anadolu Bölgesi Kültürel Özellikleri Hakkındaki Sorularınızı ve Yorumlarınızı Aşağıdaki Yorum Bölümünden Hemen Bizimle Paylaşın. Proje Açıklama Raporu SORUN ''Geçmişin belleği ve kimliğini dikkate alarak kentleri algılamak, kentlerin geleceğini doğru kurgulamanın vazgeçilmez koşuludur. Geleneksel Türk Mimarisi kent dokusu her bölgede farklılık gösterir. Bu farklılıklar bölgenin iklim özellikleri, insanların yaşam koşulları, gelir kaynakları, kültür ve yaşam tarzlarıyla doğrudan ilişkilidir. Uzun yılların deneyimleriyle meydana gelen geleneksel mimari, çevreye zarar vermeden konfor koşullarını sağlamıştır.'' Günümüz Türkiye'sinde ise; hızlı nüfus artışı ve işsizlik gibi çeşitli nedenlerle yaşanan köyden kente göç, kentlerde çarpık yapılaşmaya neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak geleneksel mimarlık kavramı kimliksizleşmekte, toplum birbirine yabancılaşmaktadır. ÖNERİ Bu bağlamda; kent kimliğinin yeniden canlandırılması amaçlanmış, araç olarak da toplumsal köklerin ve geleneksel Türk mimarisinin günümüz koşullarınca yeniden yorumlanması belirlenmiştir. BÖLGE Bölge olarak geleneksel Türk mimarisi ve kültürel zenginlikleri ile İç Anadolu bölgesi seçilmiştir. İç Anadolu sınırlarımızda bilinen eski yerleşim yerlerinden biri olan Çatalhöyük'e ev sahipliği yapmaktadır. Kazı çalışmalarının günümüzde de devam ettiği Çatalhöyük'te insanlar 900 yıl yaşamışlardır. Geleneksel Türk kültürü ile Çatalhöyük'teki kültürel yaşamın benzerliği göze çarpmaktadır. Çatalhöyük'te insanlar arası paylaşımın, ortak yaşam alanlarının çokluğu, geleneksel Türk mimarisi ve kültürüne temel oluşturmaktadır. TASARIM YAKLAŞIMI Gelenekselden geleceğe taşınması gereken en büyük özelliklerden biri kentlerdeki yaşam alanlarında ortak paylaşım bölgelerinin yaratılmasıdır. Tasarımda amaçlanan kökleri yaşayanların geleneklerine dayanan bir mimari yapılaşma yaratmaktır. Burada öykünülen; Çatalhöyük'teki ortak paylaşım alanları, yerel coğrafi ve yerel malzeme kullanımı iken; aynı zamanda günümüz koşullarına ayak uydurabilen özel yaşam alanlarında gerekli mahremiyeti de sağlayabilen bir tasarımdır. Tasarım yaklaşımı olarak kentlilerin; geleneklerinden gelen yaşayış biçimiyle komşuluk ilişkilerini devam ettirirken; aynı zamanda modern hayatın gereklerini de yerine getirebilecekleri bir yapılaşma yaratmaktır. Bu doğrultuda oluşturulan konut birimleri ve eğitim birimleri birbirinden yeşil tampon bölgeler ile ayrıştırılmıştır. Konut birimleri kendi içinde mahremiyeti sağlarken, ortak teraslarda projede eyvan olarak yorumlanmıştır komşular birbiriyle sosyalleşebilmekte, yeşil bahçelerinde kendi sebzelerini üretebilmektedir. Böylece, kent sakinleri, özel alanlarında da sosyalleşebilen, modern ama geleneklerinden de kopmayan 'gelenekten geleceğe' bir yaşam tarzına sahip olabilir. Künye Proje Tipi Konut Sitesi / Grubu 6 Ekim 2017 Mahalle temasıyla düzenlenen 7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması sonuçlandı. 123 eserin başvurduğu mimari fikir yarışmasında ödül alan 35 eser kendi bölgelerinde hayata geçirilecek. Mimarlık dünyasında farklı fikir ve arayışların önünü açabilmek amacıyla Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve iştirak şirketi Emlak Konut GYO tarafından “Mahalle” teması ile düzenlenen 7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışması sonuçlandı. 123 projenin katıldığı yarışmada, 35 proje ödül aldı. 2014 yılında yenilediği üretim yaklaşımlarıyla yeni bir çizgide konut üretimine başladıklarını vurgulayan TOKİ Başkanı Ergün Turan, “Aktif ve dinamik üretim kabiliyetimizi, yeni arayış ve fikirlerle geliştirmeye devam ediyoruz. Bu anlayışla Mahalle’ teması ile Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışması düzenledik. 123 projenin katıldığı yarışmamızda, 7 bölgeden 35 proje ödül kazandı.” dedi. TOKİ Başkanı Ergün Turan “Mahalle, şehir modelinde en temel ölçek” 2014’teki 7 İlkim 7 Bölge Ulusal Mimari ve Kentsel Tasarım Fikir Yarışması’nı Gelenekten Geleceğe’ konsepti ile düzenlediklerini söyleyen Turan, “Kentsel yaşamla birlikte unutmaya başladığımız komşuluk ve mahalle olgusunu tekrar hayata geçirmek için bu yıl Mahalle’ konseptiyle düzenlemeye karar verdik. Mahalle, şehirlerimizin geleneksel ve kadim değerlerinin günümüz yaşam koşullarına taşınmasında, bütün değerleri barındırması bakımından model olan en temel ölçekti. Bu nedenle, mahalle’ dedik.” açıklamasında bulundu. Ödüllü Mahalle Projeleri Turan, Mahalle temasına mimarlık dünyasının gösterilen ilgi ve ortaya çıkan başarılı sonuçların, insan ölçeği- aidiyet- nitelikli sosyal çevre uyumu bakımından bu alandaki toplumsal arayışı da yansıttığına işaret etti. Ekiplerin, mimar, şehir plancı, sosyologlar vb. ile disiplinler arası bir planlamayla yarışmaya katıldığını söyleyen Turan, yüksek katılımla gerçekleşen; 123 projenin katıldığı yarışmanın ödüllü “Mahalle” projelerinin, önceki yarışmada olduğu gibi inşa edileceğini açıkladı. Turan, “TOKİ olarak, büyük bir emek ve gayretin ürünü olan ödüllü eserlerin hayata geçirilmeden rafa kalkmasından mustarip olan mimarlık dünyamıza verdiğimiz sözü yerine getiriyoruz. Projeler kağıt üzerinde kalmayacak. 2014’te düzenlediğimiz mimari yarışmasının ödüllü eserleri, konutu kapsayan özgün tasarımlar olarak üretimdedir. Aynı şekilde ödüllü mahallerimizi de, nihai bir değerlendirmeyi takiben katıldıkları coğrafi bölgelerde inşa etmeye başlayacağız.” dedi. Mimar adaylarına ve genç mimarlara fırsat “Projelerde önceliğimiz bölgesel çizgiler ve iklim koşullarıyla uyumlu, insanların uzun yıllar boyunca kaliteli ve huzurla yaşayabileceği bir yaşam alanının olmasıdır.” diyen Turan, şöyle devam etti “Çok katlı yapılar yerine yatay mimari ile daha düşük katlı, hastanesi, okulu ve ibadethaneleriyle kendi içinde merkezi bulunan hayat merkezleri kurmayı hedefliyoruz. Yarışmalarla birlikte mimarlık öğrencileri ve genç mimarlarımıza kendilerini geliştirme ve ülkemiz mimarisini hak ettiği noktalara çıkarma fırsatı sunuyoruz. Ülke olarak elimizde yüzyıllara dayanan Türk mimari örnekleri var ve biz bunu bir fırsat olarak görüp iyi değerlendirmeliyiz.” Ödül alan projeler inşa edilecek Her bölgeye ayrı ayrı verilen ödüllerde, 1’inci 125 bin TL, 2’nci 100 bin TL, 3’üncü 75 bin TL ve mansiyon sahipleri 35 bin TL ödül aldı. Ödül almaya hak kazanan projeler, kendi bölgelerinde inşa edilecek. Yarışmacıların disiplinler arası bir planlama ile katıldıkları yarışmada, ekiplerde en az bir mimar, şehir plancısı ve peyzaj mimarı bulunması şartı arandı. Mimarlık öğrencileri ise yarışmaya yardımcı olarak katılabildi. Profesyonel jüri üyeleri Kültürümüzün geleneksel yaşam ögelerini barındıran Mahalle konseptiyle düzenlenen 7 İklim 7 Bölge Ulusal Mimari Kentsel Tasarım Fikir Yarışması’nın Jüri Başkanlığını İTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Gül yaptı. Asli jüri üyeleri ise Mimar ve Şehir Plancı Prof. Dr. Zekiye Yenen, Mimar Doç. Dr. Yasin Çağatay Seçkin, Mimar Hicran Çakmak, İnşaat Mühendisi Mustafa Levent Sungur, Yüksek Mimar Bünyamin Derman, ve Yüksek Mimar İbrahim Hakkı Yiğit yaptı. Yazar ve Sosyolog Jüri Danışmanı Yarışmanın Danışman Jüri üyeliklerini ise, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mimar Fatma Varank, Şehir Plancısı Uğur İnan, Araştırmacı - Yazar Beşir Ayvazoğlu , Y. Mühendis Ömer Lütfi Arı, Sosyolog Prof. Dr. İsmail Coşkun, Bakkallar Odası Başkanı Kamil Bulut yaptı. Raportör olarak ise Mimar Veysel Gençdal, Mimar Ahmet Kutluğ Gayretli, Mimar Evrim Keskin ile Mimar Başak Betül Karabulut görev yaptı. 7 Bölgede Gerçek Yarışma Alanları Üzerinde Tasarım Yarışmacılara, 7 bölgede belirlenen gerçek alanlar verilerek, tasarımlarını söz konusu gerçek alanlar üzerine geliştirmeleri istendi. Bölge tercihleri doğrultusunda Akdeniz Bölgesi’nde Hatay Dörtyol, Doğu Anadolu Bölgesi’nde Muş Kepenek, Ege Bölgesi’nde Denizli Pamukkale, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Mardin Artuklu, İç Anadolu Bölgesi’nde Eskişehir Odunpazarı, Karadeniz Bölgesi’nde Kastamonu Merkez Örencik ve Marmara Bölgesi’nde Tekirdağ Çorlu’daki araziler üzerinde çalışma yapıldı. Akdeniz Bölgesi Akdeniz Bölgesi’nde Burak Yardımcı ve ekibinin katıldığı proje birinci seçildi. İkincilik ödülünü ise H. Serdar Kaya ve ekibi alırken üçüncülüğe Mehmet Metin Polat ve ekibinin projesi seçildi. Mansiyon ödülünün de verildiği yarışmada Akdeniz Bölgesi’nde mansiyon olarak birinciliğe Özgür Bingöl, ikinci Murat Şahin, üçüncü Yavuz Selim Sepin’in eserleri layık Bölgesi Birincilik Ödülü Doğu Anadolu Muş-Kepenek’teki Doğu Anadolu Bölgesi’nde Mete Keskin ve ekibinin projesi birinciliği seçilirken, Çetin Ayık ve ekibi ikinci, Ali İbiş’in ekibi ise üçüncü seçildi. Mansiyon olarak, İsmail Ruhlukürkçü’nün ekibi birinci mansiyon, Rıdvan Fil ve ekibinin projesi ikinci mansiyon, Mehmet Zeyat Hattapoğlu ve ekibinin projesi üçüncü olarak Bölgesi Baran Yardımcı ve ekibinin birinci olarak seçildiği Ege Bölgesi projelerinde, ikincilik ödülü Abdülkerim Gündüz ve ekibine, üçüncülük ödülü Mehmet Bekar ve ekibinin projesine verildi. Mansiyon ödüllerinde Ege Bölgesi’nde birincilik ödülü Uğur Özer Özgüven’in ekibine, ikincilik ödülü Nevzat Kasal’ın ekibine, üçüncülük ise Celaleddin Hacıbey Çelik’in ekibine Bölgesi Mansiyon Üçüncülük Ödülü Karadeniz Bölgesi Kastamonu’daki arazi seçilen Karadeniz Bölgesi’nde birincilik ödülü Derya Erdim ve ekibinin projesine verilirken, ikinciliğe Tuba Kara, üçüncülüğe Doğan Türkkan ve ekiplerinin projeleri seçildi. Mansiyon olarak Hüseyin Yavuz ve ekibinin projesi birinci, Cihan Sevindik’in ekibini projesi ikinci, Ebubekir Şimşek ve ekibinin projesi ise üçüncü Bölgesi Birincilik ÖdülüMarmara Bölgesi Marmara Bölgesi’nde birincik ve ikincilik ödülünün verilemediği yarışmada üçüncülüğe Korkut Yıldırım ve ekibinin projesi seçildi. Mansiyon olarak İlker İğdeli ve ekibinin projesi birinci seçildi. İkinci Özgür Bingöl, üçüncü ise Emrah Bal ve ekibinin projesi Bölgesi Üçüncülük Ödülü İç Anadolu Bölgesi Sadece mansiyon ödüllerinin verildiği İç Anadolu Bölgesi’nde birincilik Merve Saliha Yıldız ve ekibinin projesine, ikincilik Murat Aydınoğlu ve ekibine, üçüncülük ise Görkem Güvenç ve ekibine Anadolu Bölgesi Mansiyon İkincilik Ödülü Güney Doğu Anadolu Bölgesi Güney Doğu Anadolu projeleri içersinde birincilik ödülü verilmezken, ikincilik ödülü Okan Koloğlu ve ekibinin projesine, üçüncülük ödülü ise Hasan Özbay ve ekibinin projesine verildi. Mansiyon olarak Ahmet Barış ve ekibinin projesi birinci, Didem Üner ve ekibinin projesi ikinci Anadolu Bölgesi İkincilik Ödülü

7 iklim 7 bölge iç anadolu