🦙 Uzak Izle Nuri Bilge Ceylan

bc3ziH. diziler programlar filmler başvurular Kelime Oyunu Başvuru Formu akış listeler videolar galeri canlı SIRADAKİ VİDEOYaşamak Güzel Şey Fragman İPTAL Yaşamak Güzel Şey Fragman ŞEHRİN ADAMI Fragman Bordo Bereliler Fragman Gönül Yarası Fragman KIZKAÇIRAN Fragman HAYALETİN İNTİKAMI Fragman GÖLDE DEHŞET Fragman HEP YEK Fragman Direniş Karatay Fragman BABADAN OĞULA Fragman 211 Fragman UZAYLI İSTİLASI Fragman SON SİLAH Fragman EVLENMEDEN OLMAZ Fragman EN GÜZELİ Fragman KORKU KOMEDİ BANA NORMAL AKTİVİTELER Fragman UZAK - Fragman Nuri Bilge Ceylan'dan bol ödüllü bir film daha... İlgili Videolar Yaşamak Güzel Şey ŞEHRİN ADAMI BORDO BERELİLER SURİYE KIZKAÇIRAN Gönül Yarası HEP YEK GÖLDE DEHŞET HAYALETİN İNTİKAMI Direniş Karatay UZAK - Fragman Nuri Bilge Ceylan'dan bol ödüllü bir film daha... İlgili Videolar Yaşamak Güzel Şey Fragman ŞEHRİN ADAMI Fragman Bordo Bereliler Fragman KIZKAÇIRAN Fragman Gönül Yarası Fragman HEP YEK Fragman GÖLDE DEHŞET Fragman HAYALETİN İNTİKAMI Fragman Direniş Karatay Fragman Son Eklenenler Ezgi Sertel'le Kadınlar Bilir Bebek Yeleği Ezgi Sertel'le Kadınlar Bilir Anne-Bebek Yogası Mutfağım Sakızlı Kebap Tümü nuri bilge ceylan'ın yeni çektiği filmi nuri bilge ceylan'in altin protakal kazanan bir diger filmi. 14. ankara film festivalinde en iyi film ödülünü alan yapım 14. ankara film festivalinde, 'en iyi film'in yanı sıra, 'en iyi görüntü' ve 'en iyi kurgu' ödüllerine de layık görülen nuri bilge ceylan filmi. mehmet emin'n vefatından sonra, seyrederken duygusal bakımdan çok zorlanacağımı düşündüğüm, vizyona girmesini beklerken kendim çekmişim gibi heyecanladığım filmi. yakın zaman içinde vizyona girmesini beklediğim,aynı zamanda başrol oyuncusu mehmet emin toprak'ın ölümü üzerine "bu nasıl iş yaa" dedirten film başında ya da sonunda mehmet emin toprak anısına herhangi bir yazı bulmayan, mayıs sıkıntısı ve kasaba ile aynı tadı yakalamış bir film. görsel açıdan diğerlerinden daha başarılı * nuri bilge ceylan'ın yeni bir proje için harekete geçtiğini, bu yeni projenin istanbul'da çekileceğini duyalıberi kabına sığamaz hale gelmiş olan bendenizin bir merakla, bir huşuyla sinema salonuna girdiği, bir heyecan ile çıktığı sıkıntısı çok az filmin başarabildiği bir hissiyatı yaratabilen, en azından ben özgülünde başta "the silence" olmak üzere ancak bir elin parmaklarını geçmez filmin uyandırdığı bir etkiyi uyandırabilmiş bir filmdi. sadece gerçekçiliği ve güzel görüntüleriyle açıklanamayacak bir etkisi vardı o filmin. ufak ayrıntılarından mı, o sakin ama güzel yavaşlık içerisinde anlatılan hikayedeki çocukta kendi çocukluğumu, ninede kendi ninelerimi, yönetmen karakterinde kendi akrabalarımla olan ilişkilerimi, şehre gitmek isteyen gençte kendi hayallerimi gördüğümden midir, yoksa öyle hayallerim ve akrabalarım olsun istediğimden midir bilinmez. aynı şeyler kasaba filminin okulda geçen o olağanüstü sahnesi için de hiç düşünmeden yüzden "uzak" ı dört gözle bekledim, ve beklerken nasıl olacağını kafamda kurmaya başladım. açıkçası girerken biraz hayalkırıklığına hazırlanmıştım; çünkü hem kafamda büyütmüştüm meseleyi, hem de son dönemde duyulduğu, görüldüğü kadarıyla zeki demirkubuz ile fazla takılan bilge ceylan'ın, şehirde geçen bir filmde eski şiirsel üslubundan biraz daha uzaklaşacağını, süssüz, yalın sinemasının taşra hayatını aktarırken bulduğu şiiri konuyu okuyunca kafada canlanan "yalnız bir fotoğrafçı"nın hayatında bulamayacağını düşünüyor; uzun plan sekanslarla ve çok ustaca anlatılmış, ama o eski filmlerinin atmosferinden uzakta bir film izleyeceğimi zannediyordum. gerçi nuri bilge ceylan'ın özenti angelopoulos üslubuyla "bir entelin dramı" filmi yapmayacak kadar samimi ve halkı bilen bir yönetmen olduğunu gördüğümden o "olası" filmin de çok hoşuma gideceğinden emindim, zaten mayıs sıkıntısıyla zirvesine ulaşmış "taşra yaşamı" anlatımının daha fazla devam edemeyeceğini bildiğimden biraz da seviniyor idim lakin her halükarda ne bulacağım konusunda tam olarak emin olamadan bir heyecanla girdim girdim, ne gördüm? gördüm ki, "uzak", her yönüyle benim her türlü beklenti ve düşüncelerimin en olumlularını bünyesinde toplayabilen bir film olmuş. karlı istanbul görüntüleriyle, fotoğraf çekmek için çıkılan yolculuk sahnesiyle ve esasen filmin bütünüyle nuri bilge ceylan'ın, görsel açıdan en olgun filmi olmuş, baştan başa hayran hayran bakılabilecek görüntüler yakalanmış film boyu. bu görüntüler kartpostal modeli bakıp "buraya da gitmek lazım" denilecek tarzda görüntüler değil, onu belirtmek lazım. basbayağı mükemmel çekilmiş, filmin her şeyiyle uyumlu, anlamlı ve filmin depresif havasına uygun "şehir" soğukluğu hissi yaratan görüntüler, çekimler. o eski gündelik yaşam ve durum aktarma becerisi yine had safhada bilge ceylan'ın, üstelik bu sefer bu ayrıntılar filmin karakterleriyle ve durumlarla o kadar uyumlu ki, tamamen bir hedefe hizmet ettiği, ve dolayısıyla nuri bilge ceylan'ın mayıs sıkıntısı'nda tutturduğu göze görünmez ama varolan dramatik yapıyı bir adım ileri götürdüğü belirtilmeli. film hakkında daha yazılabilecek çok şey var, ama öte yandan yazmaya gerek olan çok az şey... çok çok iyi bir film, nuri bilge ceylan filmi haliyle, fazla konuşarak vakit kaybetmeye gerek yok... mozart'ın keman ve viyola icin konçertant senfonisinin de* yer yer arka planda çalındığı film. kameranin az hareket etmesinden midir ya da hareket edince bunu cok yavas yapmasindan midir bilmem, filmin her karesi ayri bir fotograftir. gercekten cok etkileyici goruntulerle dolu bir film. filmin afi$i de olaganustu zaten. kanimca filmde alan derinligi de cok guzel kullanilmistir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın. Home News Cannes Tech. Info Story Credits Photos Trailer Awards Press DVD & Book Releases Tribute Contact NURİ BİLGE CEYLANOğuz Makal, Mercedes Dergisi, 2003 Boğaziçi Üniversitesi mühendislik bölümü çıkışlı, önceleri fotoğraf sanatıyla yakından uğraşmış Nuri Bilge Ceylan sinemada kendisini parlak başarılara ulaştıran ilk çabayı 48. Cannes Film Festivali’ne çağrılan “Koza” kısa filmle gösterdi. Nuri Bilge’yi sinemaya “sezgileri ya da algılarıyla yakalayabildiği hayatı elle tutma” isteği yönlendirir. Bunun tam karşılığı sinema sanatıdır. Kişisel bir dünyayı kendine özgü bir dille kuran yönetmenlere hayrandır örneğin Rus sinemacı Tarkovski, İran’lı yönetmen Kiarostami ya da İsveç’in yaşayan en büyük sinemacısı İngmar Bergman gibi. Sinemanın korkulacak kadar lüks bir sanat olmadığını düşünür, kaldı ki oyuncuları üç filminin de baş oyuncuları olacak anne ve babası, yakın arkadaşlarıdır. Ticari risk almadan, küçük bir çekim grubuyla film yapmaya başlangıçta karar vermiştir, her filminde sürdürecektir. Bazı sinemacılar için konu bulmak zordur. Onun ise konu bulma içinse uzaklara gitmesi gerekmemektedir. Kendi sözleriyle “İncir çekirdeğinden de film yapabileceği”ne inanır. İlk filmi “Kasaba” işte böyle doğar. Siyah beyaz bu film, Hollywood filmlerine alışanların fazlaca sıkıcı bulabileceği bu ayrıntılı öykü, diğer kişisel filmlerinin kapısını aralayacaktır. “Okul müsameresi bile görmemiş” çocukların doluştuğu ilkokuluyla, kır yaşamıyla, ters çevrilen kaplumbağasıyla, ateş başında oturup gündelik,-kimseyi ilgilendirmeyen olaylardan, tarihten, oğullarının işsizliğinden söz eden aileyle, biraz da kendi kayıp geçmişine bir albüm yapar. Fotoğraflar, yaşadığımız dünyanın karmaşasını, ayrıntılarını, oradaki küçük çocukların, yaşlıların dünyasında bulabileceğimiz duygusal bir iç ses olur, yine onun hayran olduğu Rus yazar Anton Çehov’dan alıntılarla canlanır. Nuri Bilge Ceylan kendine verdiği sözü tutar, yeniden Çanakkale’nin Yenice kasabasına, anne ve babasının yanına bu kez “Mayıs Sıkıntısı” filmini çekmek için döner. Bahçesindeki ağaçları kurtarmaya çalışan, aylardır şehirden gelecek tapu memurlarını bekleyen babası, yaptığı işlere akıl-sır erdiremeyen annesi, müzikli bir saatin hayalini kuran küçük bir ilkokul öğrencisi, kendini büyük kente atmak isteyen genç akrabası orada onu beklemektedir. Otobiyografik bu filmde, başlangıçta babasının kimselere benzemeyen özelliklerini anlatma isteği tipik, herkeste varolabileceklerle yer değiştirir. Filmin ilkinden ayrılan yanıysa, kahramanların eylemleri, sözleriyle izleyiciyi gülümsetmesidir. Ama acı bir gülümsemedir bu. Evet, yine Nuri Bilge Ceylan izleyiciyle filminin kahramanları arasına mesafe koymuş, onlara yönelen alaycı ve soğuk bakışı özellikle izleyiciden beklemiştir. Bir eleştirmen “Mayıs Sıkıntısı”nın tek zaafının filmdeki teknik yetersizlik olduğunu söyler, “keşke 1 milyon dolarım olsa da Ceylan’a verebilseydim” diye ekler. Eleştirmenin sözleri ironi ya da içten, hangisi kabul edilirse edilsin, bu bonkör yaklaşımının gerçekte Ceylan’ın sinemasına ters düştüğünü belki fark etmemiştir. Çünkü büyük, gösterişli, profesyonel oyuncularla yapılacak bir Ceylan filmi; samimi, yalnızlık, uzak duygusu içeren Ceylan filmini gölgeleyecektir. Ancak iyi bir kopya baskısı, daha iyi ses ve daha iyi laboratuar kesin gereklidir. Nuri Bilge yine küçük bütçeli de olsa “Uzak”ta bunu başaracaktır. O günlerde film 70’lerin en iyi filmi gösterilen Yılmaz Güney’in “Sürü”, 80’lerin Yılmaz Güney/Şerif Gören filmi “Yol”un yanına, 90’ların en iyi filmi olarak yerleşir. Ama kader onu iki binlerdeki en iyi filmi de yapması için, yine bakışlarını Çanakkale’deki yakın dostu Mehmet Emin Toprak’a yöneltir. Artık aramızda olmayan bu oyuncunun sözleriyle “Nuri abisi ona gel deyince o da valizini toplayıp gitmiştir.” Ama bu filmle gelen başarının hemen ertesinde Mehmet Emin Toprak için ne yazık kader acı sonu hazırlayacak, onun beklenmedik ölümü herkesi yasa, kedere boğacaktır...Ama ne güzel bir seçimdir ki Cannes Film Festivali’ndeki jüri artık aramızda olmayan bu oyuncunun sessiz anma törenine, ona En İyi Erkek Oyuncu vererek katılır. Sıra en otobiyografik bol ödüllü filimi “Uzak”a gelmiştir. Kahramanları önceki filmlerinden tanıdıktır. Üniversite sınavını kazanamamış ve çalıştığı fabrikası kapatılınca işsiz kalmış kasabalı genç, uzak ülkelere gidilen gemilerde tayfalık etmek hayaliyle büyük kent İstanbul’a fotoğrafla yaşamını kazanan akrabasının yanına gelmiştir. Fotoğraf sanatçısı –belki Nuri Bilge- ise, kendisini çok etkileyen Rus yönetmen Tarkovski’lere benzer gibi bir film yapmak hayalinin öylesine içindedir ki, bu çaresiz genç adamın geleceğiyle ilgilenmez bile. Bu zorunlu ve sıkıcı birliktelik aynı çevreden çıkmış iki insanın dünyasını anlamamızı kolaylaştırır. Film, İstanbul Uluslararası Film Yarışması’nda en iyi film , Nuri Bilge Ceylan da en iyi yönetmen ödülünü almıştır. Ama bir ödül daha vardır, terörün aramızdan çok erken aldığı sinema yazarı-yazar Onat Kutlar adına verilen ödül. O ödülün gerekçesi, “Uzak” için gönderilmiş sanki bir telgraf gibidir “Bireyin, kent ve taşradaki zaman ve mekanla arasına koyduğu mesafeye çok katmanlı bir yaklaşım.” Nuri Bilge Ceylan’ın başlangıçtan itibaren filmlerinde bu yaklaşım sürüyor, onu orijinal yapan da bu tavrı ve onu kendine özgü fotoğraflarla, sakin, gösterişsiz gösterme biçimi. Kahramanlarıyla özdeşleşmeyi önleyen, onlara uzaktan bakan, dokunmamızı istemeyen, yaşamlarını zaman zaman ironik bulduğumuz, acıyla gülümsediğimiz ama insan olarak anlamamız, hissetmemiz için ayna tutan bir yaklaşım. Çünkü Onat Kutlar’ın sözleriyle “Yaşadığımız günlerin toprağına acının, yalnızlığın tohumları ekiliyor her gün. Ama gene de hiç unutmadan yapabileceğimiz bir şey var Bir insan elinin sıcaklığındaki dayanışmayı gerçekleştirmek. Her şeyi değiştirebilir bu.” Bu dayanışma ise oradaki insanlara yüzümüzü çevirmek... İşte Nuri Bilge Ceylan’ın fotoğraftan başlayan ve “Koza, Kasaba, Mayıs Sıkıntısı ve Uzak”ta sıraladığı etkileyici fotoğraflarla seyirciye bir dünya kurmayı, insan eli sıcaklığı iletmeyi başaran ödüllü sanat yaşantısından kısa bir kesit. Bu yaşantıda zevkli ve kendine özgü bir arayış, yaratıcı çaba, özgüven ve içimizden birilerini anlatma isteği birliktedir. O nedenle onun filmleri izleyiciye uzak değil, tersine yakın gelmekte, yurt dışında ve içeride ödül almayı sürdürmektedir. diziler programlar filmler başvurular Kelime Oyunu Başvuru Formu akış listeler videolar galeri canlı SIRADAKİ VİDEOYaşamak Güzel Şey Fragman İPTAL Yaşamak Güzel Şey Fragman ŞEHRİN ADAMI Fragman Bordo Bereliler Fragman Gönül Yarası Fragman KIZKAÇIRAN Fragman HAYALETİN İNTİKAMI Fragman GÖLDE DEHŞET Fragman HEP YEK Fragman Direniş Karatay Fragman BABADAN OĞULA Fragman 211 Fragman UZAYLI İSTİLASI Fragman SON SİLAH Fragman EVLENMEDEN OLMAZ Fragman EN GÜZELİ Fragman KORKU KOMEDİ BANA NORMAL AKTİVİTELER Fragman UZAK - Fragman Nuri Bilge Ceylan'dan bol ödüllü bir film daha... İlgili Videolar Hava Operasyonu Son Darbe Dünyanın Sonu 2 Başlı Köpek Balığı Özel Şeref Kanunu Ver Kaç Yaşamak Güzel Şey 2021 Dünyalar Savaşı UZAK - Fragman Nuri Bilge Ceylan'dan bol ödüllü bir film daha... İlgili Videolar Hava Operasyonu Fragman Son Darbe Fragman Dünyanın Sonu Fragman 2 Başlı Köpek Balığı Fragman Anneler Gününüz Kutlu Olsun Şeref Kanunu Fragman Ver Kaç Fragman Yaşamak Güzel Şey Fragman 2021 Dünyalar Savaşı Fragman Son Eklenenler Ezgi Sertel'le Kadınlar Bilir Bebek Yeleği Ezgi Sertel'le Kadınlar Bilir Anne-Bebek Yogası Mutfağım Sakızlı Kebap Tümü Yerli Film1080p Bir zamanlar Anadolu'da Kenan ve Ramazan çok sıkı bir arkadaşlarıdır. Bir gece çok içmelerinin ardından esrarengiz bir şekilde öldürdükleri veya hatırlamadıkları bir cesedi gömmeye çalışırlar. Bunu herkesten saklayan ikili bir şekilde yakalanırlar. Köydeki savcı, jandarma ve doktor cesedi bulmaları için çok çaba sarf etmektedirler. Sorguya alınan Kenan ve Ramazan çok içtikleri ve kör kütük sarhoş olduklarını hatırladıkları tek şeyin bir ağaç ve bir çeşme olduğunu söylerler. İpuçlarından yola çıkmaya çalışan Jandarma, savcı ve doktor köyün her ağacına ve çeşmesine bakarak cesedi bulmaya çalışırlar. Benzer filmler

uzak izle nuri bilge ceylan